-İSLÂMİYET'TE KÖLELİK VE CÂRİYELİK VAR MIDIR?
-KÖLELER, (HÜRRİYETLERİNE KAVUŞMAK İÇİN)MÜKATEBE YAPMAK İSTERLERSE, HEMEN MÜKATEBE YAPIN
BEKÂRLARI, KÖLELERİNİZDEN VE CÂRİYELLERİNİZDEN İYİ DAVRANIŞTA OLANLARLA EVLENDİRİN:
24. Nur Sûresi 32. Âyet-i Kerîme(355. Sayfa):
"32. Aranızdaki bekarları, kölelerinizden ve cariyelerinizden iyi davranışta olanları evlendirin. Eğer bunlar fakir iseler, Allah kendi lütfu ile onları zenginleştirir. Allah, (lütfu) geniş olan ve (her şeyi) bilendir." Bu Âyet-i Kerîme, İslâm'da ki kölelik ve câriyelik müesseselerinin durumunu en güzel şekilde aydınlığa çıkarmaktadır. İslâmiyet ile birlikte kölelik ve câriyelik müesseseleri kaldırılmaya başlanmıştır. Bunun ispatı da bu Âyet'tir. Zira Âyet’te köle ve câriyelerin bekârlarla evlendirilmeleri bildirilmekte olup; bekârlarla evlendirildiklerinde köle ve câriyelerin, kölelikleri ve câriyelikleri sonlandırılmaktadır.
***
KÖLELER, (HÜRRİYETLERİNE KAVUŞMAK İÇİN)MÜKATEBE YAPMAK İSTERLERSE, HEMEN MÜKATEBE YAPIN. ALLAH' IN SİZE VERMİŞ OLDUĞU MALINDAN(ALLAH'IN MALINDAN) SİZ DE ONLARA VERİN:
24. Nur Sûresi 33. Âyet-i Kerîme(355. Sayfa):
"33. Evlenme imkanını bulamayanlar ise, Allah, lütfu ile kendilerini varlıklı kılıncaya kadar iffetlerini korusunlar. Ellerinizin altında bulunanlardan (köleler ve cariyelerden) mükatebe yapmak isteyenlerle, eğer kendilerinde (hürriyete kavuşmalarında kendileri için) bir iyilik görüyorsanız, hemen mükatebe yapın. Allah’ın size vermiş olduğu malından siz de onlara verin. Dünya hayatının geçici menfaatlerini elde edeceksiniz diye, namuslu kalmak isteyen cariyelerinizi fuhşa zorlamayın. Kim onları zor altında bırakırsa, bilinmelidir ki, zorlanmalarından sonra Allah (onlar için) çok bağışlayıcı ve merhametlidir." Allah'ın, kölelerin hürriyetlerine kavuşmaları için getirdiği bu Âyet hükmüne göre, kölelerin istemesi durumunda, efendilerinin, kölelerin bu isteklerini geri çevirmemeleri gerekmektedir. Bu Âyet hükmüne göre, efendileri mükatebe yapmak zorundadırlar.
“…köleler ve cariyelerden mükatebe yapmak isteyenlerle, eğer kendilerinde (hürriyete kavuşmalarında kendileri için) bir iyilik görüyorsanız, hemen mükatebe yapın…” demek suretiyle, hürriyete kavuşmalarının önünde engel bulunmamaktadır. Bir iyilik görmezlerse, mukatebe yapmalarını engelleyebilirler, anlamı çıkmaktadır. Bu da köle ve câriyelerin sağlam evlilikler yapmalarına yönelik bir tedbirdir.
Bu mükatebe, köleliğin kaldırılması için bir garanti hükmünde olup; hiç kimse
"İslâmiyet’ te kölelik/ câriyelik vardır.” “İslâmiyet câriyeliği/ köleliği devam ettirdi" diyemez. Zira bu Âyet hükümleri ve diğer Âyet'lerde göz önüne alındığında, kölelik ve câriyelik, İslâmi yaşantı içerisinde bulunmamaktadır. İslâmiyet’te kölelik var dedirten uygulamalar, Müslüman adı altında, İslâm’ın köleliğe ve cariyeliğe karşı olmasını anlamamış kimseler tarafından devam ettirilen uygulamalar olarak görülmektedir. Bu da İslâmiyet'te kölelik vardır/ cariyelik vardır dedirse bile, bu İslâmı tam anlamamış, içlerine tam sindirememiş kimselerin tatbikatta yaptıkları yanlış değerlendirmelerin sonucudur.
İslâmiyet’in ilk zamanlarında, Arabistan’da mevcut kabilelerde kölelik ve cariyelik vardır. İslâm’ın gelişi ile ve bu Âyet hükümlerinin uygulamaya geçmesi ile, zamanla, kölelik ve cariyelik müesseseleri kaldırılmıştır.
Aslında Peygamber'imizin mensubu olduğu Kureyş Kabilesinde ve diğer kabilelerde mevcut olan câriyelik ve kölelik, İslâm'ın gelişinden sonra bitirilmiştir. Devam ettirenler var ise; bu iki Âyet (32-33. Âyet'ler) çerçevesinde, Müslümanlıklarını/ imanlarını sorgulamaları gerekir. Allah'ın indirdiği Kur'an hükümlerine aykırı yaşayanlar bizim konumuz dışındadır. Sorumluluk kendilerine aittir.
Bu yüzyılda câriyelik, kölelik bitmiş görünse de kapitalist sistemin çarkları içerisinde, ezilen/ çiğnenen kişilerin câriye/ kölelerden farklarının olmadığını, hatta o zamanlardaki uygulamalardan daha beter uygulamalarla
“modern kölelik/ modern cariyelik" müesseselerinin var olduğunu söylemek de yanlış sayılmaz.
Saygılarımla. 04.09.2023 16:51
ÖNEMLİ NOT: NOT(1): KİTABIMIN FORMATI GEREĞİ: 1- EZBERLEMEMİZ GEREKEN ÂYET' LERİ KISACA BAŞLANGIÇ CÜMLESİNE KIRMIZI FONTLA; 2- ALTINA SÛRE NUMARASI, SÛRE ADI, ÂYET NUMARASI, HANGİ SAYFADA OLDUĞUNU MAVİ FONTLA; 3- ÂYET MEÂLİNİ SİYAH FONTLA YAZMAKTAYIM.
BU FORMAT, TEKRAR ETMELERİ BARINDIRSA DA, OKUMADA GERİ DÖNMELERİ ÖNLEME AÇISINDAN ZAMAN KAZANDIRACAĞI İÇİN, FAYDALI OLACAKTIR KANAATİNDEYİM. NOT(2): KİTAPTAN DAHA FAZLA OKUYUCUYA ULAŞABİLECEĞİM İÇİN, SİTEMDE(www.koseyazilarinayorumlar.com), TÜM AÇIKLAMALI ÂYET’ LERİ SUNMAKTAYIM, İNŞALLAH!