Gönderen Konu: 17.İsrâ/85-88-93-101- RUH RABBİMİN BİLDİĞİ BİR İŞTİR  (Okunma sayısı 6720 defa)

is

  • Administrator
  • Sr. Member
  • *****
  • İleti: 472
-RUH RABBİMİN BİLDİĞİ BİR İŞTİR
-İNSANLAR VE CİNLER BİR ARAYA GELSELER, BİRBİRLERİNE YARDIMCI OLSALAR BİLE, KUR'ÂN'IN BENZERİNİ MEYDANA GETİREMEYECEKLERDİR
-ANDOLSUN BİZ MUSA'YA APAÇIK DOKUZ MUCİZE VERDİK
-BEN DE, PEYGAMBER OLAN BİR İNSANDAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLİM


           RUH RABBİMİN BİLDİĞİ BİR İŞTİR. SİZE İLİMDEN ANCAK AZ BİR ŞEY VERİLMİŞTİR:
           17. İsrâ Sûresi 85. Âyet-i Kerîme(291. Sayfa):
           “85. Ey Muhammed! Sana ruhtan soruyorlar. De ki: «Ruh Rabbimin bildiği bir iştir ve size ilimden ancak az bir şey verilmiştir.»”


           Bu Âyet’te, ruhun mahiyetini ancak Allah’ın bildiği, Peygamber’e fazla bir bilgi verilmediği, ruh ilminden “…size ilimden ancak az bir şey verilmiştir.»” demek suretiyle insanlara, ruh konusunda az bir ilim verildiği bildirilmektedir.

           İnsan bedeni yaratılırken, nefisle yaratılan cismâni beden içerisine, Allah, ruhundan üflemektedir. Ecel gelip ölünceye kadar, ruh, insan bedeninde nefis ile birlikte bulunur. Öldüğünde ise, ruh bedenden çıkarak Allah katına yükselir.

           Tasavvufun bu izahı, insan bedeninde bulunan nefsin, insana daima kötülüğü emretmesi karşılığında; ruh, insana daima iyiliği emreder. Bu izahın haklı yönü, Allah Peygamberleri ve indirdiği Kutsal Kitaplar ile, insanları doğru yola/ Sırat-ı Müstakıme yönlendirir. Bedeni içerisinde bulunan ve insana doğruluğu öğütleyen ruh ile de doğru yolu göstermektedir. Yanlış yola giden, kötülük yapanın "vicdan azabı" çekmesinin asıl sebebi, nefis ile birlikte bedenimizde bulunan ruh’tur. Yanlış yapılan işlerde ruh nefse doğruyu göstermek üzere baskı uygular ki, bu da vicdan azabı olarak tecellî(görünme, belirme) eder.

           Ruh daima insana doğruyu emreder. Nefis ise, yanlışı/ kötülüğü emreder. Ruhun insan bedeninde bulunması, yanlışa giden insanın, ruh vasıtasıyla uyarıldığının delilidir. Bu da, Rabb'imin adaletinin bir göstergesidir.

***

           İNSANLAR VE CİNLER BİR ARAYA GELSELER, BİRBİRLERİNE YARDIMCI OLSALAR BİLE, KUR'ÂN'IN BENZERİNİ MEYDANA GETİREMEYECEKLERDİR:
           17. İsrâ Sûresi 88. Âyet-i Kerîme(292. Sayfa):
           "88. Ey Muhammed! De ki: «Yemin olsun, eğer insanlar ve cinler bu Kur’ân’ın benzerini getirmek üzere toplansalar ve birbirlerine yardımcı olsalar bile, yine onun bir benzerini meydana getiremeyeceklerdir.»"


           Bu Allah’ın tüm insanlara ve Cinlere meydan okuması mahiyetindedir. Zira Allah bu meydan okumayla, hiçbir zaman Kur’an’ın denginin yazılamayacağını, tescil etmiş olmaktadır. Geleceği bilen Allah böyle bir meydan okumayı, Kıyamete kadar böyle bir kitap yazamayacaklarını bildiği için yapmaktadır.

***

           RABB'İMİ TENZİH EDERİM. NİHAYET BEN DE, PEYGAMBER OLAN BİR İNSANDAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLİM:
           17. İsrâ Sûresi 93. Âyet-i Kerîme(292. Sayfa):
           "93. «Yahut altından bir evin olsun, ya da göğe çıkmalısın. Ona çıktığına da asla inanmayız. Ta ki bize, okuyacağımız bir kitap indiresin.» De ki: «Rabbimi tenzih ederim. Nihayet ben de, peygamber olan bir insandan başka bir şey değilim.»"


***

           ANDOLSUN BİZ MUSA'YA APAÇIK DOKUZ MUCİZE VERDİK:
           17. İsrâ Sûresi 101. Âyet-i Kerîme(293. Sayfa):
           "101. Andolsun biz Musa’ya apaçık dokuz mucize verdik. (Ey Peygamber!) İsrailoğullarına sor, Musa kendilerine geldiğinde Firavun ona: «Ey Musa! Ben senin büyülenmiş olduğunu sanıyorum» demişti."
   

           Musa Aleyhisselâm'a 10 emir geldiği bildirilir. Burada Allah, Musa Aleyhisselâm'a apaçık dokuz MÛCİZE verdiğini bildirmiştir. Bu MÛCİZEler üzerine tartışmalar sürse de, Kur'an'da geçen MÛCİZElerden dokuzu şöyle sıralanabilir:

           -Tufan,
           -Çekirge istilâsı
           -Haşere istilâsı
           -Kurbağa istilâsı,
           -Asa'nın yılana dönüşmesi,
           -Nil'in kan akması,
           -Musa Aleyhisselâm’ın Asa'nın sihirbazların yılanlarını yutması,
           -Elinin beyazlaşması,
           -Deniz'in yarılmasıdır.

           Bu kadar verilen MÛCİZLER karşısında, Firavun’un, Musa Aleyhisselâm’ın Allah katında değerinin olduğunu anlamayacak kadar, gafil olduğunun da göstergesidir.

*-*-*-

Saygılarımla. 20.08.2023 19:05

           ÖNEMLİ NOT:           

NOT(1): KİTABIMIN FORMATI GEREĞİ:

            1- EZBERLEMEMİZ GEREKEN ÂYET' LERİ KISACA BAŞLANGIÇ CÜMLESİNE KIRMIZI FONTLA;
            2- ALTINA SÛRE NUMARASI, SÛRE ADI, ÂYET NUMARASI, HANGİ SAYFADA OLDUĞUNU MAVİ FONTLA;
           3- ÂYET MEÂLİNİ SİYAH FONTLA YAZMAKTAYIM.           

           BU FORMAT, TEKRAR ETMELERİ BARINDIRSA DA, OKUMADA GERİ DÖNMELERİ ÖNLEME AÇISINDAN ZAMAN KAZANDIRACAĞI İÇİN, FAYDALI OLACAKTIR KANAATİNDEYİM.


            NOT(2):  KİTAPTAN DAHA FAZLA OKUYUCUYA ULAŞABİLECEĞİM İÇİN, SİTEMDE(www.koseyazilarinayorumlar.com), TÜM AÇIKLAMALI ÂYET’ LERİ SUNMAKTAYIM, İNŞALLAH!
« Son Düzenleme: Eylül 02, 2024, 01:01:48 ÖS Gönderen: is »