ECEL NE BİR SAAT ERTELENEBİLİR; NE DE BİR SAAT ÖNE ALINABİLİR
ALLAH İNSANLARI ZULÜMLERİ YÜZÜNDEN HESABA ÇEKSEYDİ, YERYÜZÜNDE KIMILDAYAN TEK CANLI BIRAKMAZDI:
ECELLERİ GELDİĞİ ZAMAN, ONU NE BİR SAAT ERTELEYEBİLİRLER; NE DE BİR SAAT ÖNE ALABİLİRLER:
16. Nahl Sûresi 61. Âyet-i Kerîme(274. Sayfa):
“61. Eğer Allah insanları zulümleri yüzünden hesaba çekseydi, yeryüzünde kımıldayan tek canlı bırakmazdı. Fakat Allah onları, belli bir vakte kadar erteler. Müddetleri (ecelleri) geldiği zaman, onu ne bir saat erteleyebilirler, ne de öne alabilirler.” Bu Âyet’te bahsi geçen, zulme hemen ceza verilmemesi konusunda, insanların hesaplayamadıklarını, bu Âyet-i Kerîme ne güzel anlatıyor.
İnsanların günahlarının hemen sonrasında helâk edilmesini Allah istemediği için, zulüm edenlere de zaman vermiş; cezalarını ertelemiştir. Aksi takdirde, çok günahkâr olan insanların fazlalığı nedeniyle, yeryüzünde kımıldayan, canlı kimsenin kalmayacağını bildirmiştir. Allah bu ceza işini erteleyerek, belki günahlarına tövbe ederek doğruyu bulur diye, cezaları erteleme yönüne gittiğini Âyet-i Kerîme’sinde belirtmiştir.
İnsanlar hatalarıyla, sevaplarıyla insandır. Allah yarattığı kullarını dünyada imtihana tâbi tutarak, onların cüz’î iradelerine müdahale etmemektedir.
İyiyi de, kötüyü de göstermek üzere Peygamber/ Resul göndermediği hiçbir kavmi cezalandırmaz. Ancak, iyiye gitmek de, kötüyü istemek de insanların ellerinde, kendi iradelerinde olması nedeniyle, imtihan için geldiğimiz dünyada, her aklı başında olan kimse imtihanını verip Âhiret hayatında Cennet’i kazanmak ister. Ancak günah işleyenlerin hemen cezalandırılması gündeme gelse, kimse sağ kalamazdı. Bu nedenle belli vakte kadar cezayı erteleyen Allah, her türlü övgüye lâyıktır.
Ecel ileri geri alınamaz; ancak
ÖMÜR yaşam tarzına bağlı olarak; uzar ya da kısalabilir. Ömrün uzayıp kısalması ile
ECELin hiçbir ilgisi yoktur. Zira Canlıların ruhlarını yaratırken Allah, kader hücrelerine konulan kayıtlarda, o kimsenin ne kadar yıl/ gün/ saat/ dakika yaşayacağını bildirmektedir. Bu bilinme Allah’ın Yed-i Kudret’indedir. Allah’ın yetkisinde olan bir husustur.
Saygılarımla. 13.08.2023 14:13
ÖNEMLİ NOT: NOT(1): KİTABIMIN FORMATI GEREĞİ: 1- EZBERLEMEMİZ GEREKEN ÂYET' LERİ KISACA BAŞLANGIÇ CÜMLESİNE KIRMIZI FONTLA; 2- ALTINA SÛRE NUMARASI, SÛRE ADI, ÂYET NUMARASI, HANGİ SAYFADA OLDUĞUNU MAVİ FONTLA; 3- ÂYET MEÂLİNİ SİYAH FONTLA YAZMAKTAYIM.
BU FORMAT, TEKRAR ETMELERİ BARINDIRSA DA, OKUMADA GERİ DÖNMELERİ ÖNLEME AÇISINDAN ZAMAN KAZANDIRACAĞI İÇİN, FAYDALI OLACAKTIR KANAATİNDEYİM. NOT(2): KİTAPTAN DAHA FAZLA OKUYUCUYA ULAŞABİLECEĞİM İÇİN, SİTEMDE(www.koseyazilarinayorumlar.com), TÜM AÇIKLAMALI ÂYET’ LERİ SUNMAKTAYIM, İNŞALLAH!
