RABB'İNDEN SANA İNDİRİLENİ TEBLİĞ ET
ALLAH KÂFİRLER TOPLUMUNU DOĞRU YOLA İLETMEZ
“EY ŞANLI RESUL! RABB'İNDEN SANA İNDİRİLENİ TEBLİĞ ET!:”
ALLAH SENİ İNSANLARDAN KORUR. DOĞRUSU ALLAH, KÂFİRLER TOPLUMUNU DOĞRU YOLA İLETMEZ:
5. Maide Sûresi 67. Âyet-i Kerîme(120. Sayfa):
“67. Ey şanlı Resul! Rabb'inden sana indirileni tebliğ et! Eğer bunu yapmazsan O’nun peygamberlik görevini yapmamış olursun. Allah seni insanlardan korur. Doğrusu Allah, kâfirler toplumunu doğru yola iletmez.”***
ALLAH'A, ÂHİRET GÜNÜNE İMAN EDİP, GÜZEL AMEL İŞLEYEN:
-İNANANLARA,
-YAHUDİLERE,
-SABİİLERE VE
-HRİSTİYAN'LARA KORKU YOKTUR, MAHZUN DA OLMAYACAKLARDIR:
5. Maide Sûresi 69. Âyet-i Kerîme(120. Sayfa):
"69. Muhakkak ki inananlar, yahudiler, sabiiler ve hristiyanlardan kim Allah’a ve ahiret gününe iman eder ve güzel amel işlerse, onlar için bir korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır." Bu Âyet çerçevesinde, hiç kimse diğer Müslümanlara, kendi dininden olmayanlara(Yahudilere/ Sabiilere ve Hristiyanlara) karşı düşmanca bir tavır takınamazlar. Zira bu Âyet-i Kerîme hükmü çerçevesinde, o kimselerin:
-Allah'a iman edip etmediğini,
-Âhirete inanmış olup olmadıklarını ve
-Güzel amel işleyip işlemediklerini bilmedikleri/ bilemeyecekleri için, bu kimseler hakkında hüküm veremezler. Böyle bir Âyet ile uyarıldıklarının bilinci içerisinde olmalıdırlar. Bu âyet'te Allah:
-İnananlar(Müslümanlar),
-Yahudiler,
-Sabiiler,
-Hıristiyanlardan kim:
1-) Allah'a iman eder,
2-) Âhiret gününe iman eder,
3-) Güzel amel işlerse, Allah, bu Âyet’inde, onlar için bir korku olmadığını:
“…onlar için bir korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır." demek suretiyle, affedici olduğunu belirterek, bu kimselerin görmediği halde, Allah'a inanıp iman ettikleri için, kendileri:
-Hıristiyanım diyebilirler,
-Yahudiyim diyebilirler,
-Sabiiyim diyebilirler. Her şeyi bilen Allah olduğuna göre, bu kimselerin imanını değerlendirip, mahzun olmamalarını söyleyebilecek olan sadece Allah’tır. Bu konuda insanların değerlendirmelerinin bir önemi yoktur. Zira Allah, bu kimselerin, iman edip/ etmediklerini; Âhiret Gününe iman edip/ etmediklerini; güzel amel işleyip/ işlemediklerini bilmekte, ona göre bu kimseleri değerlendirmektedir.
Bizler ise, bu değerlendirmeleri yapma yetkisinde ve kabiliyetinde değiliz. Olamayız da. Bu nedenle değerlendirmeyi Allah’a bırakmalıyız. İşin enteresan tarafı bu değerlendirmeyi Allah Peygamberlerine dahi vermediğini, “Sen sadece tebliğcisin; Sen sadece uyarıcısın; Sen sadece uyarıcıdan başka bir şey değilsin” demek suretiyle 30’dan fazla Âyet’inde bildirmişse; başka söze gerek yoktur. En doğruyu bilen Allah’tır.
Saygılarımla. 30.12.2021 13:57
ÖNEMLİ NOT:
1-) KİTABIMIN FORMATI GEREĞİ: 1- EZBERLEMEMİZ GEREKEN ÂYET' LERİ KISACA BAŞLANGIÇ CÜMLESİNE KIRMIZI FONTLA; 2- ALTINA SÛRE NUMARASI, SÛRE ADI, ÂYET NUMARASI, HANGİ SAYFADA OLDUĞUNU MAVİ FONTLA; 3- ÂYET MEÂLİNİ SİYAH FONTLA YAZMAKTAYIM. BU FORMAT, TEKRAR ETMELERİ BARINDIRSA DA, OKUMADA GERİ DÖNMELERİ ÖNLEME AÇISINDAN ZAMAN KAZANDIRACAĞI İÇİN, FAYDALI OLACAKTIR KANAATİNDEYİM. 2-) KİTAPTAN DAHA FAZLA OKUYUCUYA ULAŞABİLECEĞİM İÇİN, SİTEMDE(www.koseyazilarinayorumlar.com), TÜM AÇIKLAMALI ÂYET’ LERİ SUNMAKTAYIM, İNŞALLAH!