Gönderen Konu: 12.Yusuf/2- KUR'AN ANLAYARAK OKUNMALIDIR  (Okunma sayısı 7368 defa)

is

  • Administrator
  • Sr. Member
  • *****
  • İleti: 472
12.Yusuf/2- KUR'AN ANLAYARAK OKUNMALIDIR
« : Aralık 18, 2021, 08:26:32 ÖÖ »
-KUR'AN'I ANLAYASINIZ DİYE ARAPÇA İNDİRDİK

           ALLAH, KUR'ÂN-I KERÎM'İ, MUHAMMED ÜMMETİNİN VE TÜM İNSANLARIN ANLAMASI İÇİN ARAPÇA BİR KİTAP OLARAK İNDİRDİ:
           12. Yûsuf Sûresi 2. Âyet-i Kerîme(236. Sayfa):
           "2. Muhakkak ki, biz onu anlayasınız diye Arapça bir kitap olarak indirdik."

           Kur'ân-ı Kerîm, Âlemlere rahmet olarak indirilmiş bir Kutsal Kitap'tır. Tüm insanların ve cinlerin, Kur'ân'ı anlayarak okumaları, aşağıdaki Âyet'lerin  hükümleri ile sabittir.

           "Kur'an'ı anlamadan okuyun" diyen bir Âyet-i Kerîme yoktur. Olamaz da. Ancak günümüzde bu Âyetler'den habersiz olan kişiler, Kur'ân-ı Kerîm'i Arapçasından anlamadan okuyun deseler de, bu Âyet, anlamadan okunmayacağını açıkça belirtmektedir.

           Müslüman, yeryüzünde bulunan tüm ülkelerden, bu ülkelerin tüm etnik gruplarından, yaşayan tüm kabilelerden olabilir. Tüm insanlığın Kutsal Kitabı Kur'an'da, Allah'ın insanlar arasında ayırım yapmadığı, herkesin Müslüman olabileceği göz önüne alınırsa; Arapça olarak indirilen Kur'an'ın sadece Arapların dini olduğunu düşünmek yanlış olur. Yeryüzündeki tüm insanların Müslüman olmasında bir engel olmadığına ve Âyet ile, "Kur'an'dan sorguya çekileceksiniz" emri verildiğine göre, Araplar hâricinde Müslüman olanların, sadece Arapçasından Kur'an'ı okumaları yetmeyecek; Âyet'lerin anlamlarını da bilmelerine ihtiyaç olacaktır. Zira “sorguya çekilme” ifadesinin karşılığı, imtihan olmaktır. İmtihana hazırlanmak için, her Müslüman'ın kendi ana dilinden mealler vasıtası ile, Kur'ân-ı Kerîm'i anlayarak okumaları gerekir.

           Ana dili Türkçe olan bir kimsenin okuduğu Arapça Kur’an-ı Kerîm’i anlaması mümkün değildir. O halde:

           Ana dili Türkçe olan bir Müslüman’ın, Kur’an-ı Kerîm’i, Türkçe Meâl’inden okuyup anlaması gerekir. Aynı şekilde, anadili İngilizce olan bir Müslüman’ın, Arapça Kur’an-ı Kerîm’i anlaması mümkün değildir. O halde:

            Ana dili İngilizce olan bir Müslüman’ın, Kur’an-ı Kerîm’i, İngilizce Meal’inden okuyup anlaması gerekir. Aynı şekilde, anadili Rusça olan bir Müslüman’ın, Arapça Kur’an-ı Kerîm’i anlaması mümkün değildir. O halde:

            Ana dili Rusça olan bir Müslüman’ın, Kur’an-ı Kerîm’i, Rusça Meal’inden okuyup anlaması gerekir. Aşağıdaki Âyet’te bildirilen, "...düşünüp anlamaya çalışmazlar mı?..." ifadesinin kastettiği, tam da budur.

           KUR'AN GEREĞİ GİBİ DÜŞÜNÜP ANLAMAYA ÇALIŞMAK İÇİN NÂZİL OLMUŞTUR:

           KUR'AN ALLAH'TAN BAŞKASI TARAFINDAN İNDİRİLMİŞ OLSAYDI MUTLAKA ONDA BİRÇOK ÇELİŞKİLER BULURLARDI:

           4. Nisâ Sûresi 82. Âyet-i Kerîme(92. Sayfa):
           "82. Onlar hâlâ Kur’ân’ı gereği gibi düşünüp anlamaya çalışmazlar mı? Eğer o Allah’tan başkası tarafından indirilmiş olsaydı mutlaka onda birçok çelişkiler bulurlardı."

           Bu Âyet-i Kerîme'de Allah, "Onlar hâlâ Kur’ân’ı gereği gibi düşünüp anlamaya çalışmazlar mı?..." demek suretiyle, Kur'ân'ın anlayarak okunup düşünülmesi gerektiğini, 1400 seneler öncesinden bildirmiştir. Burada okunan Âyetler'in anlamlarını bilmemizin şart olduğu bildirilmektedir. Zira Allah'ın sözünün üzerinde söz kabul edilemez. Diğer taraftan:

           Kur’an’ın okunmasında “Sevap”, “Şifa”, “Öğüt”, “Zikir” ve “Rahmet” vardır. Bu ifadelerin karşılığı Âyet’ler aşağıda verilmiştir.

           EY MUHAMMED DE Kİ; KUR’ÂN’A KARŞI SİZDEN ÜCRET İSTEMİYORUM. «O KUR’AN, BÜTÜN ÂLEMLER İÇİN BİR ZİKİR, BİR ÖĞÜTTÜR»:
           38. Sâd Sûresi  (86-87.) Âyet-i Kerîmler(459. Sayfa):
           “86. Ey Muhammed! De ki: «Ben o Kur’ân’a karşı sizden bir ücret istemiyorum. Ve ben kendiliğimden bir şey de teklif etmiyorum.»”
           “87. «O Kur’ân, bütün âlemler için bir zikir, bir öğüttür.»”


           KUR’ AN, PEYGAMBER İÇİN DE, KAVMİ İÇİN DE BİR ÖĞÜTTÜR:
           43. Zuhruf Sûresi 44. Âyet-i Kerîme(493. Sayfa):
           “44. Doğrusu o Kur’an, senin için de, kavmin için de öğüttür ve siz ondan sorguya çekileceksiniz.”

           İMAN EDENLER İÇİN, KUR’AN ÂYETLERİ, BİR ŞİFA VE RAHMET KAYNAĞIDIR:
           17. İsrâ Sûresi 82. Âyet-i Kerîme(291. Sayfa):
           “82. Biz Kur'ân'dan, iman edenler için bir şifa ve rahmet kaynağı olan âyetler indiriyoruz. Zalimlerin de ancak zararını artırır.”

           Netice olarak, verilen bu Âyetlerin bildirdiği üzere, Kur’an’ın Arapçasından okunması yanında, okuduğumuz Âyetlerin anlamlarını da bilmemiz gerekir. Okuduğunu anlamak için, her Müslüman’ın ana dillerinde meallerinden okumaları da şarttır.

           İnanmış Mü’min kimseler, Kur’an-ı Kerîm’i okurken, Allah’ın sözlerini tekrar ettiklerinin bilincindedirler. Allah’la karşı karşıya konuşurcasına huşû ile okurlar.

           Bir diğer Âyet’de belirtildiği üzere,  KUR'AN, Mekke Halkı'nı ve çevresindeki bütün insanlığı, HAZRETİ MUHAMMED’İN UYARMASI İÇİN, ALLAH'IN İNDİRDİĞİ MUKADDES BİR KİTAPTIR.

           KUR'AN ŞEHİRLER ANASI(MEKKE) HALKINI VE ÇEVRESİNDEKİ BÜTÜN İNSANLIĞI UYARMAN İÇİN İNDİRDİĞİMİZ MÜBÂREK BİR KİTAP'TIR:
           6. En’âm Sûresi 92. Âyet-i Kerîme(140. Sayfa):
           "92. Bu Kitap (Kur’ân), kendinden önceki kitapları tasdik eden, şehirler anası (Mekke) halkını ve çevresindeki bütün insanlığı uyarman için indirdiğimiz mübarek bir kitaptır. Âhiret gününe iman edenler bu Kitab’a da iman ederler ve onlar namazlarına da devamlıdırlar."

           Bu Âyetlerin bildirdiği üzere, “Kur'ân-ı Kerîm'i anlayarak okumak” aşağıda verilen Âyet’in ruhuna da uygunluğu açısından önem arz eder. Zira Allah:

           KUR’AN’DAN SORGUYA ÇEKİLECEKSİNİZ:
           43. Zuhruf Sûresi 44. Âyet-i Kerîme(493. Sayfa):
           “44. Doğrusu o Kur’an, senin için de, kavmin için de : öğüttür ve siz ondan sorguya çekileceksiniz.” demek suretiyle, anlamadan okumanın zaten geçersiz olduğunun kanıtı olmak üzere, bu Âyet’i göndermiş; bu Âyet’e uymamızı istemiştir.

           Sorguya çekilmek bir konuda bilgi sahibi olunduğunda mümkündür. Bilgi sahibi olmayanlara Allah:

           “BEN SİZE SORGUYA ÇEKİLECEKSİNİZ” DİYE ÂYET GÖNDERMEDİM Mİ" diyecektir. Zira sorguya çekilmek her nerede olursa olsun, bilgi sahibi olunmasının ardından yapılabilen bir eylemdir.

           Kur’an’dan sorguya çekileceğimiz, 43. Zuhruf Sûresi 44. Âyet’i ile sabitken, “Ben çalışmadım.” Diyebilir miyiz? Kur’ân-ı Kerîm’in ilk Âyet’inin:

           YARATAN RABB'İNİN ADIYLA OKU:
           96. Alâk Sûresi 1. Âyet-i Kerîme(599. Sayfa):
           "1. Yaratan Rabb'inin adıyla oku!" denmesinin tesadüf olduğunu söyleyebilir miyiz? Asla söyleyemeyiz. Zira her tür ilmin okuma ile mümkün olduğunu bilen Allah, birinci Âyet olarak Alâk Sûresi’nin 1. Âyet’ini “Yaratanın adıyla oku” diye göndermiştir. Bu çerçevede:

           “BEN MÜSLÜMAN’IM” DİYEN HERKESİN MUTLAKA OKUMASI; İLİM, İRFAN SAHİBİ OLMASI ŞARTTIR.

           Bu zamanda android telefonların her elde olması sonucu, okumamış hiç kimsenin kalmayacağını; iletişim ve bilişim çağında olmamızı, unutmamamız gerekir.

           Anlamadan okuduğum Arapça Kur’an’ın yeterli olduğunu söyleyenlerin, "bu Âyet’ten haberleri yok muydu?” diyebilir miyiz? Diyebiliriz. Zira ALLAH bütün insanlara:

           “BEN SİZE AKIL VERMEDİM Mİ” diyecektir.

           “HİÇ AKLETMEYECEK MİSİNİZ, DEMEDİM Mİ” diyecektir. Bu sorulara muhatap olmamak için, tüm Müslümanların, Kur’an’dan sorguya çekilmeleri için hazırlanmaları gerekmektedir. Bu da ancak:

           KUR’AN-I KERÎM’İ ANLAYARAK OKUMALARI İLE MÜMKÜNDÜR.

           Tartışmaların bu Âyet’ler çerçevesinde bitirilmesi, aklı başında olan her Mü'min için, en mantıklı yoldur.

           Hira Mağarası’nda Cebrâil Aleyhisselâm’ın, Peygamber’imiz Hazreti Muhammed’e Allah’ın ilk “OKU” emri ile, kendisine okumayı öğretmesi, MÛCİZElerin ilkidir.

           Kur'ân-ı Kerîm'i Arapça aslından okuyup; “şifa”sından faydalanan ve Kur'ân-ı Kerîm'i Meâl’inden okuyup imtihana/ sorguya çekilmeye hazırlanan gerçek Müslüman gibi yaşayabilen kullarından olmamız dileklerimle.

           Saygılarımla. 18.12.2021 08:25

           ÖNEMLİ NOT:           

NOT(1): KİTABIMIN FORMATI GEREĞİ:

            1- EZBERLEMEMİZ GEREKEN ÂYET'LERİ KISACA BAŞLANGIÇ CÜMLESİNE KIRMIZI FONTLA;
            2- ALTINA SÛRE NUMARASI, SÛRE ADI, ÂYET NUMARASI, HANGİ SAYFADA OLDUĞUNU MAVİ FONTLA;
           3- ÂYET MEÂLİNİ SİYAH FONTLA YAZMAKTAYIM.           

           BU FORMAT, TEKRAR ETMELERİ BARINDIRSA DA, OKUMADA GERİ DÖNMELERİ ÖNLEME AÇISINDAN ZAMAN KAZANDIRACAĞI İÇİN, FAYDALI OLACAKTIR KANAATİNDEYİM.


NOT(2):  KİTAPTAN DAHA FAZLA OKUYUCUYA ULAŞABİLECEĞİM İÇİN, SİTEMDE(www.koseyazilarinayorumlar.com), TÜM AÇIKLAMALI ÂYET’LERİ SUNMAKTAYIM, İNŞALLAH!
« Son Düzenleme: Ağustos 29, 2024, 05:39:17 ÖÖ Gönderen: is »