Gönderen Konu: 2.Bakara/261-251-ZEKÂT MALLARI ÇOĞALTIR.KÖTÜLÜK YAPANLARI SAVAN ALLAH' TIR  (Okunma sayısı 5510 defa)

is

  • Administrator
  • Sr. Member
  • *****
  • İleti: 472
ZEKÂT MALLARI ÇOĞALTIR
KÖTÜLÜK YAPANLARI DİĞERLERİYLE SAVAN ALLAH'TIR


           ZEKÂT, VERİLEN MALLARI ÇOĞALTIR:

           MALLARINI ALLAH YOLUNDA HARCAYANLAR:
           -ZEKÂT VERENLER,
           -SADAKA VERENLER,
           -FİTRE VERENLER,
           -İNFAK EDENLERDİR:

           2. Bakara Sûresi 261. Âyet-i Kerîme(45. Sayfa):
           “261- Mallarını Allah yolunda harcayanların durumu, bir tanenin durumu gibidir ki, yedi başak bitirmiş ve her başakta yüz tane var. Allah, dilediğine daha da katlar. Allah'ın rahmeti geniştir. O, her şeyi bilir.”


           Bu kimselerin harcadıklarının geri dönüşleri, Allah’ın Âyet’lerinin ifadesiyle, “Mallarını Allah yolunda harcayanların durumu, bir tanenin durumu gibidir ki, yedi başak bitirmiş ve her başakta yüz tane var...” ifadesi hesaplandığında bir buğday tanesinden 700 tane buğday çıktığı bulunmuştur. Harcanan malın karşılığında Allah’ın kullarına vaad ettiği miktar, 1’e 700 mislidir. Bu Allah’ın vaadi olduğuna göre, sözünden dönmeyen Allah’ın garantili sözüdür. Hiç kimsenin, bu vaadin yerine getirilmeyeceğini söylemesi de, mümkün değildir. 

           O halde, kazancı bol bir iş yapmak istiyorsak, öncelikle hayra yönelerek kazancımızı temizlememiz, temizlenmiş bir kazançla ailemizin geçimini temin etmemiz, her şeyden önce, sosyal sorumluluklarımız açısından da, çok önemlidir.  Âyet’in sonunda, “…Allah, dilediğine daha da katlar. Allah'ın rahmeti geniştir. O, her şeyi bilir.”  ifadesiyle, harcayanların kazançları arasına maddî, manevî kazançların da katılacağının bildirilmiş olduğu görülmektedir.

           Cimrilik etmeden, ihtiyacından fazla olan kazancını Allah yolunda harcayıp; zekât, sadaka, fitre verenlerle, fakirlerin infakı için maddî manevî harcamalar yapanların Allah katında değerleri artmakta, verilenlerden daha fazlasını Allah, garanti etmektedir. Bu garanti çerçevesinde, maddî varlıklarımızın ihtiyaçtan fazla olanlarının yerlerine ulaştırılması dileklerimle.

*-*-*-

           KÖTÜLÜK YAPAN İNSANLARI DİĞER İNSANLARLA SAVAN ALLAH'TIR:
           2. Bakara Sûresi 251. Âyet-i Kerîme(42. Sayfa):
           "251. Derken, Allah’ın izniyle onları tamamen bozdular. Davud, Calut’u öldürdü ve Allah, kendisine hükümdarlık ve hikmet (peygamberlik) verdi ve ona dilediği şeylerden de öğretti. Eğer Allah’ın, insanları birbirleriyle savması olmasaydı, yeryüzü mutlaka bozulur giderdi. Fakat Allah, bütün âlemlere karşı büyük bir lütuf sahibidir."

           Bu Âyet-i Kerîme'de, "... Eğer Allah’ın, insanları birbirleriyle savması olmasaydı, yeryüzü mutlaka bozulur giderdi. Fakat Allah, bütün âlemlere karşı büyük bir lütuf sahibidir." demek suretiyle, insanlığın faydasına olmak üzere, Allah’ın, bazı insanları, bazı insanlarla savmasına müsaade ettiğini anlayabiliriz. Zira bu savmaların sebebinin, yeryüzünün hızla bozulmaması için bir garanti olduğu düşünülebilir. Bu savmaların, "bütün âlemlere karşı Allah'ın bir lütfu" olduğunu bilmeliyiz.

           Allah, bazı insanları bazılarına musallat etmeseydi; Kıyamet’in gelişinin hızlanacağı muhakkaktır. Bu savmalarla, Allah, Kıyametin kopacağı zamana kadar, yeryüzünün ayakta kalmasını temin etmiş olmaktadır. Bir Âyet-i Kerîme’de:

           KIYAMET'İN KOPMA VAKTİNİN BİLGİSİ ALLAH KATINDADIR. FAKAT İNSANLARIN ÇOĞU BUNU BİLMEZLER:
           7. A’râf Sûresi 187. Âyet-i Kerîme(175. Sayfa):
           "187. Sana, ne zaman kopacak diye kıyamet vaktini soruyorlar. De ki; onun bilgisi yalnızca Rabbimin katındadır. Onu tam vaktinde koparacak olan O’ndan başkası değildir. Onun ağırlığına göklerde ve yerde dayanacak bir kimse yoktur. O size ansızın gelecektir. Sanki sen onu çok iyi biliyormuşsun gibi sana soruyorlar. De ki, onun bilgisi Allah katındadır. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler" demek suretiyle, Kıyamet’in kopuş gününü yalnız Allah’ın bildiğini, başka hiç kimseye, Peygamber’ler dahil, bu bilginin verilmediği ifade edilmektedir. Bu çerçevede düşünüldüğünde, bazılarının yaptıkları hareketleri de, bir program dâhilinde yaptıklarını söyleyebiliriz.

           Allah’ın bilgisi olmadan tek yaprak kıpırdamayacağına göre, olanları, Merkez Efendi gibi, “herşey merkezindedir” demek suretiyle kabullenip; Allah’a sığınmalıyız.

           Bu savmaların, "bütün âlemlere karşı Allah'ın bir lütfu" olduğunu da aklımızdan çıkarmamalıyız.

           Saygılarımla. 25.09.2021 00:19

ÖNEMLİ NOT:

1-) KİTABIMIN FORMATI GEREĞİ:


           1- EZBERLEMEMİZ GEREKEN ÂYET'LERİ KISACA BAŞLANGIÇ CÜMLESİNE KIRMIZI FONTLA;
           2- ALTINA SÛRE NUMARASI, SÛRE ADI, ÂYET NUMARASI, HANGİ SAYFADA OLDUĞUNU MAVİ FONTLA;
           3- ÂYET MEÂLİNİ SİYAH FONTLA YAZMAKTAYIM.

           BU FORMAT, TEKRAR ETMELERİ BARINDIRSA DA, OKUMADA GERİ DÖNMELERİ ÖNLEME AÇISINDAN ZAMAN KAZANDIRACAĞI İÇİN, FAYDALI OLACAKTIR KANAATİNDEYİM.

2-) KİTAPTAN DAHA FAZLA OKUYUCUYA ULAŞABİLECEĞİM İÇİN, SİTEMDE(www.koseyazilarinayorumlar.com), TÜM AÇIKLAMALI ÂYET’LERİ SUNMAKTAYIM, İNŞALLAH!
« Son Düzenleme: Ağustos 14, 2024, 04:04:02 ÖS Gönderen: is »