Gönderen Konu: 2.Bakara/29- GÖKYÜZÜ YEDİ KAT OLARAK YARATILMIŞTIR  (Okunma sayısı 5828 defa)

is

  • Administrator
  • Sr. Member
  • *****
  • İleti: 472
2.Bakara/29- GÖKYÜZÜ YEDİ KAT OLARAK YARATILMIŞTIR
« : Ağustos 21, 2021, 01:05:30 ÖS »
GÖKYÜZÜ YEDİ KAT OLARAK YARATILMIŞTIR

           DÜNYADA GÖKYÜZÜ, YEDİ GÖK KATI OLARAK YARATILMIŞTIR:
           2. Bakara Sûresi 29. Âyet-i Kerîme(6. Sayfa):
           "29. O ki, yeryüzünde ne varsa hepsini sizin için yarattı. Sonra göğe yöneldi, onları yedi gök olarak düzenledi. O, her şeyi bilir."

           Allah dünya da var olan her şeyi yaratıp tamamladıktan sonra, göğe yönelip, "yedi gök" olarak düzenlemiştir. Yedi gök ifadesi ile, gökyüzünün yedi kat olarak yaratılışı ifade edilmektedir. İlmin geldiği bu noktada, ilim adamları da gökyüzünde yedi kat olduğunu ifade ederler ve gökyüzünü:

           1- Troposfer,
           2- Ozonosfer
           3- Stratosfer,
           4- Mezosfer,
           5- İyonosfer,
           6- Termosfer ve
           7- Ekzosfer olmak üzere yedi gök katmanı olarak sınıflandırırlar.

           Bu gök katlarının ilmin geldiği son noktada da yediye ayrılması; Kur'an-ı Kerîm'in bir MÛCİZE'sidir.

           Düşününüz ki, güneş 15,6 milyon santigrat derecelik çekirdek ısısına sahiptir. Güneşin dünyaya uzaklığı, 149.5 milyon kilometredir. Bu kadar uzak mesafeden, çekirdeğindeki ısısı milyonlarca derece olduğu halde, yeryüzü sıcaklığı +(30-50); -(50-60) santigrat dereceler arasında değişebilmektedir.

           15.6 milyon santigrat derece olan bu sıcaklık derecelerinin(yeryüzü sıcaklık dereceleri aralığının, yaklaşık 164.000 katıdır. Bu kadar küçük değişmelerle, dünyamız, hayatiyetini devam ettirebilecek şartlara, Âyet'te belirtilen gökyüzünün "yedi gök" olarak düzenlenmesi sonucu kavuşmuştur.

           Gök katlarını kaldırdığınızda, dünyada hayat bir anda son bulacaktır. Güneş alan bölgelerde, çok sıcak; güneş almayan bölgelerde çok soğuk derecelere kadar düşmesi kaçınılmazdır. Bu derecelerle yeryüzünde canlılığın olamayacağı, ilmen bilinen bir gerçektir.

           Yeryüzünün "Yedi gök katı” olarak düzenlenmesi sonucu, dünyamız, yaşanır bir yer olmuştur. Allah her şeye Kâdir' dir. MÛCİZELERLE yeryüzünü insanlık için ayakta tutmaktadır. Bir an için, “Ol” deyince olduran Allah, "gök katlarını kaldırdım" dese; ne olurdu?

           Lütfen ilim adamlarına(gök bilimcilerine), gök katları kaldırılsa; yeryüzü ne halde olur diye sorunuz. Verecekleri yanıtı duymak bile istemezsiniz. Zira dünyada tek canlı kalamayacağını, ilim adamları ifade edebileceklerdir. Demek ki, yaşanılan bir dünya, yeryüzündeki canlılar için Allah tarafından dizayn edilmiş; tüm canlıların yaşamasına sunulmuştur. İnsanoğlu hiç düşünmeyecek mi?

           Sonsuz âlem içerisinde dünya bir toz zerresi kadar dahi hükmü yokken, dünya denilen yerküreyi yaşanılır şekilde, canlıların hizmetine veren Allah'ın inkârına kadar gidilebilmesi, “zavallılıktan öte geçemeyecek bir düşünce tarzdır” desek doğru olmaz mı? Yerkürenin kâinatta kapladığı zerre ölçüsündeki yer karşısında, Allah’ın büyüklüğü için söyleyebileceğimiz:

            TOZ ZERRESİ KADAR OLAN DÜŞÜNCE KIRINTILARININ, ALLAH'IN O MUAZZAM YÜCELİĞİ KARŞISINDA NE KADAR KÜÇÜK OLDUĞUNUN İDRAKİNE; AKILLA DONATILIP YÜCELTİLMİŞ TÜM İNSANLARIN, ALLAH’IN VAR VE BİR OLDUĞUNA, YARATILAN BU YERYÜZÜ GÖK KATLARININ İDRAKİNDE OLARAK, VARMALIDIRLAR

           İSLÂMİYE' TE DÜŞÜNMEK İBADETTİR.

           Hristiyan ve Yahudiler, Allah’ın verdiği nimetlerine karşılık; yarattığı kullarına farz olarak bildirdiği namaz ve zekât ibadetlerini aşağıdaki iki Âyet’e bakarak idrak edebilirler:

(ki Yahudilere de, Hıristiyanlara da Kutsal Kitapları'nda namaz ve zekât farz kılınmıştır. Aşağıda verdiğim iki Âyet-i Kerîme bunun ispatıdır. Hiçbir Yahudi/ Hıristiyan, “Allah bize namaz kılın, zekât verin dememiştir” diyemezler. Diyebiliyorlarsa, bilsinler ki, Kitap’ları İncil ve Tevrat tahrif edilmişlerdir. Bu Âyet bunun ispatı hükmündedir.

           Ey Hristiyan ve Yahudiler!

Lütfen araştırınız. Kitaplarınız olan İncil ve Tevrat’ta bu ifadeler bulunmakta mıdır?)


           İSA, ALLAH, BENİ NEREDE OLURSAM OLAYIM MÜBAREK KILDI. HAYATTA BULUNDUĞUM MÜDDETÇE NAMAZ KILMAMI VE ZEKÂT VERMEMİ EMRETTİ:
           19. Meryem Sûresi 31. Âyet- i Kerîme(308. Sayfa):
           "31. «Beni, nerede olursam olayım mübarek kıldı. Hayatta bulunduğum müddetçe namaz kılmamı ve zekat vermemi emretti.»"

           KİTAP EHLİ APAÇIK DELİL OLAN KUR’AN GELDİKTEN SONRA AYRILIĞA DÜŞTÜLER. HALBU Kİ ONLAR:
           -DİNİ SADECE ALLAH'A TAHSİS EDEREK,
           -ALLAH'I BİRLEYEREK,
           -ANCAK ALLAH'A İBADET ETMEKLE,
           -NAMAZI KILMAKLA,
           -ZEKÂTI VERMEKLE EMROLUNMUŞLARDIR:
           
           98. Beyyine Sûresi (4- 5.) Âyet-i Kerîmeler(600. Sayfa):)
           “5. Halbu ki onlar, dini sadece Allah’a tahsis ederek, Allah’ı birleyerek, ancak Allah’a ibadet etmekle, namazı kılmakla ve zekâtı vermekle emrolunmuşlardır. İşte dosdoğru din budur.”

           Yukarıdaki Âyet’lerde bildirilen ibâdetleri yerine getirmeleri gereken, Yahudiler’in ve Hristiyanlar’ın da namaz ve zekât ile emrolundukları, bu Âyet’lerde, apaçık görünmektedir. Elbette Alllah’ın indirdiği şekli ile Tevrat ve İncil bozulmadan kalsaydı, bugün o kitaplara bizler de inanacaktık.

           Allah’ın dini İbrahim Aleyhisselâm’ın dediği gibi Hanif Din olan İslâm’dır.

           İnsanların bu ibadetleri yerine getirmeleri görevleri ise; o halde, düşünmenin ibadet olduğunun bilincinde de olmaları gerekmektedir. Zira insan, akıl sahibi ve düşünebilen bir varlık olarak, yaratılmıştır. 

           Bu Âyet’de bildirilen, Hristiyan ve Yahudilerin de Namaz ve Zekât ile emrolunduklarını açıklayan bu Âyet’ler, Allah’ın MÛCİZE âyetlerindendir.

           Bu kadar nimetle donatılmış olan yeryüzünün yaşayanları olarak, bu nimetlerin değerini bilenlerden olmak dileklerimle.

           Saygılarımla. 21.08.2021 13:13

           ÖNEMLİ NOT:           

NOT(1): KİTABIMIN FORMATI GEREĞİ:

            1- EZBERLEMEMİZ GEREKEN ÂYET’LERİ KISACA BAŞLANGIÇ CÜMLESİNE KIRMIZI FONTLA;
            2- ALTINA SÛRE NUMARASI, SÛRE ADI, ÂYET NUMARASI, HANGİ SAYFADA OLDUĞUNU MAVİ FONTLA;
           3- ÂYET MEÂLİNİ SİYAH FONTLA YAZMAKTAYIM.           

           BU FORMAT, TEKRAR ETMELERİ BARINDIRSA DA, OKUMADA GERİ DÖNMELERİ ÖNLEME AÇISINDAN ZAMAN KAZANDIRACAĞI İÇİN, FAYDALI OLACAKTIR KANAATİNDEYİM.


NOT(2): KİTAPTAN DAHA FAZLA OKUYUCUYA ULAŞABİLECEĞİM İÇİN, SİTEMDE(www.koseyazilarinayorumlar.com), TÜM AÇIKLAMALI ÂYET’LERİ SUNMAKTAYIM, İNŞALLAH!
« Son Düzenleme: Ağustos 16, 2024, 09:07:27 ÖÖ Gönderen: is »