“AKILLI İNSAN, YAŞANTISINI FORMATLAYABİLENDİR.”
Nedir formatlama diye sorulabilir? Formatlama “yeniden düzenleme” anlamına gelir. Bir bilgisayara format atılması, bilgisayarın yeniden kurgulanması değil midir?
Bilgisayarlarda formatlama olur da, yaşantımızda olmaz mı? Elbette olur. Hem de çok güzel olur. Zira:
“Akıllı insan, yaşantısını formatlayabilen insandır.”
“Yaşantı” kelimesi, Türk Dil Kurumunun BTS(Büyük Türkçe Sözlüğü)’ nde, aynen:
“Yaşantı: a. 1. Yaşanılanlardan, görülenlerden, duyulanlardan, edinilenlerden sonra kişide kalan şey. 2. Yaşanılan bir an, hayatın bir bölümü. 3. Hayat tarzı, içinde yaşanılan şartların tümü, hayat: Köy yaşantısı. Güncel Türkçe Sözlük”
Bizler hayatımızın akışı içerisinde belli çevrede yaşamış; belli yaşantı tarzlarını edinerek belli yaşlara gelmiş kimseleriz. Yaşımızın gereği ne ise, onu yaşamak zorunda olduğumuzu takdir edersiniz. Bu yaşadıklarımızı kendimizle özdeşleştirerek, sanki bu yaşanılanların dışına çıkmamızın yanlış olacağı kanaatini edinmiş olmamız; yapabileceğimiz en önemli yanlışlarımızdan biri olacaktır.
Gençliğimizdeki düşünce tarzının aynen devam edeceğini düşünmek, kesinlikle, yanlış bir hayat tarzına kapılmış olmamızın görüntüsünü verir. Zira insanlar kendilerini geliştirebilen varlıklardır. Geliştiremeyenlerin olacağı da muhakkaktır. Ancak geliştirmeye çalışmak, insanın kendisine karşı bir görevidir. Bu geliştirme insanın hatalarını görebilmesinin de bir yoludur. Zira hiç kimse hatasız değildir. Ancak yaşantısı içerisinde edindiği bilgiler, çevresi hakkındaki görüşleri, yakınları ve uzak çevresinde bulunanlara karşı duyduğu hisler, zaman içerisinde değişiklikler arz edebilir. İşte bu konuda yapılabilecek en güzel ve akılcı hareket, değişikliklerin en doğru olanını/ yaşantımıza en uygun olanını bulabilmemiz için, çevremizde bulunan, akraba/ eş/ dost/ arkadaşlarımız/ büyüklerimizin tavsiyelerine uyarak, yaşantımızı formatlamamızdır.
Geçmiş dönemin hatalı görüş ve kavramlarına tekrar göz atmamız gerektiğinin farkında olabilmek/ yaşantımızı yeniden formatlayabilmek, büyüklerimizin ve bilge kişilerin tavsiyelerini dinlemekten geçmektedir. Elbette bu tavsiyelere uyma/ bu tavsiyeleri algılayabilme kabiliyeti, herkeste bulunabilecek bir güzellik değildir. Zira hiç kimse, birbirinin tıpa tıp aynı yapı ve karakterde değildir. Olmamalıdır da.
Bâzı kimseler, diğerlerinden tavsiye almalarını, alçaltıcı bir duygu ve düşünce şeklinde tanımladıkları için/ tavsiye aldıklarında kendilerinin noksanlığını ortaya koyacakmış hissine kapıldıkları için, başka kimselerden tavsiye almaları düşünülemez. Böyle bir güzellikten kendilerini mahrum eden kimselerin yaşantılarında karşılaştıkları yanlışları düzeltme/ yanlışları düzenleme kabiliyetlerinin olmadığını söylememiz yanlış olmaz.
Yaşantımızın her safhasında güzel bir atasözümüz olan “sora sora Bağdat bulunur.” atasözümüzü hatırlamak suretiyle, geleceğimize yön vermemiz, bize güzellikler katabilecek hareketlerin başlangıç noktasını oluşturur.
Sağlıklı düşünce potansiyelini kazanabilmemizin yolu, kendimizi yenilemekten geçer. Kendimizi yenileyebilmemiz için de, yaşantımızı formatlayıp, sıkıntılarımızdan kurtulmamız gerekmektedir. Şartlanmışlık her şeye rağmen devamlılık arz ederse; bu bir noktada sıkıntılarımızın başlangıcını da oluşturabilecektir. Tekrarda fayda vardır sözü gereği:
“AKILLI İNSAN, YAŞANTISINI FORMATLAYABİLENDİR” sözümü bir kere daha belirterek:
Lütfen! Hayatınızı formatlama kabiliyetini kazanın/ gösterin, demek suretiyle, güzelliklere ulaşılması dileklerimi iletirim.
Saygılarımla… 08.12.2013 14:12 Pazar