ALLAH VE RESUL'ÜNE KARŞI SAVAŞANLARIN,
YERYÜZÜNDE FESAT ÇIKARMAYA ÇALIŞANLARIN CEZALARI
ALLAH VE RESUL'ÜNE KARŞI SAVAŞANLAR İLE YERYÜZÜNDE FESAT ÇIKARMAYA ÇALIŞANLARIN CEZALARI:
-ÖLDÜRÜLMELERİ,
-ASILMALARI,
-AYAK VE ELLERİNİN ÇAPRAZ KESİLMESİ,
-YERYÜZÜNDE BAŞKA BİR YERE SÜRGÜN EDİLMELERİDİR:
-ALLAH VE RESÛL'ÜNE KARŞI SAVAŞANLAR VE
-YERYÜZÜNDE FESAT ÇIKARMAYA ÇALIŞANLARI YAKALAMANIZDAN ÖNCE TEVBE ETMELERİ HALİNDE, BU CEZALAR UYGULANMAZ:
5. Maide Sûresi (33- 34.) Âyet-i Kerîmeler(114. Sayfa):
“33- Allah ve Resulüne karşı savaşan ve yeryüzünde fesat çıkarmaya çalışanların cezası, ancak öldürülmeleri veya asılmaları yahut ayak ve ellerinin çaprazlama kesilmesi, ya da yeryüzünde başka bir yere sürgün edilmeleridir. Bu, dünyada onlar için bir zillettir. Ahirette ise onlar için büyük bir azab vardır.”
“34- Ancak kendilerini yakalamanızdan önce tevbe edenler başka. Bilin ki Allah, çok bağışlayan ve çok merhamet edendir” Bu Âyet'in cezâi müeyyideleri(yaptırımları), bunlar olmakla birlikte, Allah’ın bağışlayıcılığı karşısında, bir inanmış kimse, en hafif cezaya meyleder. Sürgün edilmelerini daha uygun ceza olarak görür.
Allah, bu hafifletilmiş ceza olan, sürgün maddesini neden koymuştur?
Rahim ve Rahman olan Allah'ın esirgeyiciliği ve bağışlayıcılığı, azâbından daha fazla olduğu için koymuştur.
34. Âyet-i Kerîme’de ise, kendilerini yakalamanızdan önce tevbe etmeleri halinde, affa uğrayacaklarını bilmemiz, ona göre davranmamız gerekmektedir. Bu hüküm çerçevesinde Allah'ın bağışlayıcılığını kimse göz ardı edemez. Bu nedenle, en ağır ceza olan, el ve ayaklarının kesilmelerine, muttaki kullarından, hiç kimse hükmedemez. Ağır olan cezayı değil; Allah'ın gösterdiği en hafif cezayı tercih eder. Bu tercih, insanlara olan merhamet hislerinin gereğidir. Allah Rahim’dir; Rahman’dır. Bu Âyet'i tenkit edenler:
"Bak Allah da el, ayak kesiyor. Vahşet değil mi bu" derler.
34. Âyet'i hiç okumazlar. Zira orada Allah'ın bağışlayıcılığı, Rahman ve Rahim sıfatı öne çıkmaktadır. Bu Âyet'i okusalar; Allah'a vahşi sıfatını yakıştırma gafletinde bulunamayacaklardır.
Kur’an Âyet’lerinin tamamı okunduğunda bir anlam ifade eder. Tamamını okumazsanız, gerçek anlamı yakalayamazsınız. Bir başka husus Âyet’lerin anlamlarını tam olarak anlayabilmek için, ilgili olan önceki Âyet’lerin de okunması gerekir. Zira anlam önceki Âyet’lerde bahsedilen konu ile ilgili ise, o anlamın tam anlaşılabilmesi için, önceki Âyet’lerin okunması da gerekir. Bununla birlikte bu Âyet’ler o zamanda yaşanılan olayların bilinmesi ve anlaşılması için önem arz ederler.
Saygılarımla. 26.12.2021 23:05
ÖNEMLİ NOT:
1-) KİTABIMIN FORMATI GEREĞİ: 1- EZBERLEMEMİZ GEREKEN ÂYETLERİ KISACA BAŞLANGIÇ CÜMLESİNE KIRMIZI FONTLA; 2- ALTINA SÛRE NUMARASI, SÛRE ADI, ÂYET NUMARASI, HANGİ SAYFADA OLDUĞUNU MAVİ FONTLA; 3- ÂYET MEÂLİNİ SİYAH FONTLA YAZMAKTAYIM. BU FORMAT, TEKRAR ETMELERİ BARINDIRSA DA, OKUMADA GERİ DÖNMELERİ ÖNLEME AÇISINDAN ZAMAN KAZANDIRACAĞI İÇİN, FAYDALI OLACAKTIR KANAATİNDEYİM. 2-) KİTAPTAN DAHA FAZLA OKUYUCUYA ULAŞABİLECEĞİM İÇİN, SİTEMDE(www.koseyazilarinayorumlar.com), TÜM AÇIKLAMALI ÂYETLERİ SUNMAKTAYIM, İNŞALLAH!
