Gönderen Konu: BÜTÜN DİNLER İBRAHİM ALEYHİSSELÂM'IN HANİF DİNİNDENDİR.  (Okunma sayısı 6917 defa)

is

  • Administrator
  • Sr. Member
  • *****
  • İleti: 472
BÜTÜN DİNLER İBRAHİM ALEYHİSSELÂM'IN "HANİF DİNİ" NDENDİR

           BÜTÜN DİNLER İBRAHİM ALEYHİSSELÂM'IN "HANİF DİNİ"NDENDİR:

           2. Bakara Sûresi 135. Âyet-i Kerîme(22. Sayfa):
           “135. Bir de: «yahudi veya hıristiyan olunuz ki, hidayet bulasınız.» dediler. Sen onlara de ki: «Hayır! Hanif olarak hakka tapan İbrahim’in dinine (uyarız) ki, o hiçbir zaman müşriklerden olmadı.»”

           Hz. Muhammed zamanının Hıristiyan ve Yahudileri, kendi dinlerinin doğruluğuna inanmışlar; dinlerine girmenin hidayete ermek için şart olduğunu ileri sürmüşlerdir. Bu iddialarına karşı şu soruları sorabiliriz:

           1-) «...yahudi veya hıristiyan olunuz ki, hidayet bulasınız...» diyen Yahudi ve Hristiyanlar ne kadar haklıdırlar?

           2-) Kutsal Kitapları Peygamberlerine indirildiği gibi aynen kalmış mıdır? Değiştirilmiş midir? Kur’an’ın Allah tarafından indirildiği kesin olduğuna ve tüm insanların Tek ve Bir Allah’ı olduğuna göre, hâlâ neden Kur’ân’ın hükümlerine uymak istemezler. Kutsal Kitap'ların(Tevrat ve İncil'in) değiştirildikleri kesindir. Zira İznik konsil’inde 600’den fazla olan İnciller, Matta, Markos, Yuka, Yuhanna olmak üzere, 4 adede indirilmiştir.

           3-) Onların, inançlarının gereği olarak, herkesin onların dinlerine girmesinin doğruluğunu kabul etmeleri, kendi görüşleridir. Ancak, bozulmuş olan Kutsal Kitaplarının hâlâ kabul edilebilir olması, kendilerinin "kuruntu"ları mıdır? Bu sorunun cevabını bulmaları gerekmez mi?

           4-) Kutsal Kitap'ları değiştiren'in ancak Allah olduğunu ne kadar benimseyebilmişler/ benimseyememişlerdir?

           5-) Allah'ın, mevcut Kitap'ları değiştirmek suretiyle, Muhammed Aleyhisselâm'a indirdiği, son Kutsal Kitap'ın, Kur'ân-ı Kerîm olduğunu ne kadar kabul edebilmektedirler?

           Bu soruların cevaplarını her akıl sahibi insan bulabilir.  Ancak Yahudi ve Hristiyan'ların Âyet'teki bu düşüncelerinin altında yatan, atalarının dinlerinin bırakılarak, Hz. Muhammed'in dinine davet edilmeleri, kendileri için yanlış bir hareket tarzı olarak değerlendirildiğinden; kendi dinlerine davet etmeleri, Kur'ân'ın hükümlerini yok saymaları anlamına da gelmektedir.

           Genel olarak bir hüküm kaldırılmış ise, getirilen hükme uymak esastır. Bu kanunlarda da böyledir. Bu yeryüzünde yapılan tüm kanunlarda da böyledir. Bir kanun yürürlüğe girip; "şu sayılı kanun mülgadır/  kaldırılmıştır" diye hüküm konulduğunda, bir önceki adı geçen kanunun hükmünün kalmadığı bir gerçektir.

           Yahudiliğin Kitabı, Tevrat'ın; Davut'a indirilen(Tevrat'ın tasdik edilmesi için indirilmiş küçük bir Kitap'tır) Zebur'un; Hıristiyanlığın Kitabı, İncil'in kaldırılmasının  kararını veren Allah'tır. Bu hükme karşı gelmek kimin haddinedir? Hiç kimsenin haddine değildir. Olamaz da.

           Bu Âyet-i Kerîme'de  «Hayır! Hanif olarak hakka tapan İbrahim’in dinine (uyarız) ki, o hiçbir zaman müşriklerden olmadı.» demek suretiyle, tüm Kutsal Kitap'ların getirdiği hükümlerin, Hanif olarak Hakk’a Tapan İbrahim Aleyhisselâm'ın Hanif dininden olduğu bildirilmektedir. Bundan daha doğal bir şey olamaz. Zira Kutsal Kitaplar olan Tevrat'ı Musa Aleyhisselâm'a; Zebur'u Davut Aleyhisselâm'a; İncil'i İsa Aleyhisselâm'a ve Kur'an'ı Muhammed Aleyhisselâm'a indiren sadece Allah'tır. Allah'ın verdiği hükmün üzerinde bir hüküm getirip; «...Yahudi veya Hıristiyan olunuz ki, hidayet bulasınız...» demeleri, o zaman için de, bu zaman için de, doğru bir hüküm değildir. Allah doğruları bilenlerin en hayırlısıdır.

           Yukarıdaki Âyet, İslâm'dan başka, daha önce Allah'ın indirdiği tüm dinlerin "HANİF DİNİ" olduğu gerçeğinin belgelenmesi anlamına gelir. Hiç bir Yahudi/ Hıristiyan bu Âyet'in karşısında, konulan bu hükmü tersine çevirip; dejenere olmuş/ getirildiğinden farklı hükümleri ihtiva eden Kitapları'nın, "Hanif Din"den uzaklaştığını, bu nedenle onlara uyulmayacağı kaidesini koyan Allah'ın hükümlerine karşı gelemezler. Hükmü yoktur. Son Kitap Kur'ân-ı Kerîm'dir.

           İSLÂM’DAN BAŞKA DİN ARANAMAZ:
           3. Âl-i İmran Sûresi 85. Âyet-i Kerîme(62. Sayfa):
           “85- Kim İslâm'dan başka bir din ararsa ondan asla kabul edilmeyecek ve o ahirette de zarar edenlerden olacaktır.”

           "İSLÂM’DAN BAŞKA DİN ARANAMAZ" demek suretiyle, Yahudi ve Hristiyanlar'ın hidayet için, tahrif edilmiş olan Kitap'larına davet etmeleri, o sırada indirilmekte olan Kur'ân-ı Kerîm'in hükümlerine de aykırı düştüğünü, bu Âyet ile de destekleyerek, vermiş olduk.

           İnsanlar arasında, Allah'a kulluk etmek açısından hiç bir fark yoktur. Allah'a inanan her insan, Allah'ın kuludur. Tüm Peygamberler, Tek Allah'ın Peygamberleridir. İnsanların aralarında hiç bir fark yoktur. İnanan kimseler, birbirlerinin kardeşleridir. "Her doğan, İslâm fıtratı üzerine doğar; sonra, anne-babası onları Hristiyan, Yahudi veya Mecûsi yapar" Hadîs-i Şerif' inde belirtildiği üzere, herkes İslâm fıtratı üzerine doğmaktadır.

           En doğruyu bilen Allah'tır.

***

ŞEHİTLİK ALLAH YOLUNDA ÖLDÜRÜLMEKTİR

           ALLAH YOLUNDA ÖLDÜRÜLENLERE "ÖLÜLER" DEMEYİN. HAYIR ONLAR DİRİDİRLER. FAKAT SİZ SEZEMEZSİNİZ:

           ŞEHİTLİK, ALLAH YOLUNDA ÖLDÜRÜLMEKTİR:

           2. Bakara Sûresi 154. Âyet-i Kerîme(25. Sayfa):
           “154- Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyin. Hayır onlar diridirler. Fakat siz sezemezsiniz.”


           "Allah yolunda öldürülenlere" "ŞEHİT" denir.Bu Âyet ile bildirildiği üzere:

           Şehitliğin tek şartı: Allah yolunda öldürülmektir.

***

ALLAH'IN İNDİRDİĞİ KİTAPTAN BİRAZ PARA ALANLAR

           ALLAH'IN İNDİRDİĞİ KİTAP'TAN BİR ŞEYİ GİZLEYİP DE BUNUNLA BİRAZ PARA ALANLAR GERÇEKTEN KARINLARI DOLUSU ATEŞTEN BAŞKA BİR ŞEY YEMEZLER:
           2. Bakara Sûresi 174. Âyet-i Kerîme(27. Sayfa):
           "174. Allah’ın indirdiği kitaptan bir şeyi gizleyip de bununla biraz para alanlar gerçekten karınları dolusu ateşten başka birşey yemezler. Kıyamet günü Allah onlara ne söz söyler, ne de kendilerini temize çıkarır. Onlara sadece acı veren bir azab vardır."

           "175. İşte onlar, hidayeti verip sapıklığı, affedilmeyi bırakıp azabı satın alan kimselerdir. Bunlar, ateşe karşı ne kadar da sabırlıdırlar!"


           Allah'ın indirdiği Kitap'tan para almanın yanlışlığını ortaya koyan bir Âyet'tir. Bir zamanlar câmi imamımız İsmail Hoca, “mevlüt oku”,” hatim yap” diyenlere “tamam” der, verdikleri parayı almazdı; “bu benim görevim” derdi.

           Hey gidi günler hey! Eski çamlar bardak oldu. Gerçek İslâm’ı yaşayabilen din adamları ne mutlu kimselerdir. Rabb’imin, gönül gözlerini açması dileklerimle.

           Saygılarımla. 27.06.2021 13:10

ÖNEMLİ NOT:

1-) KİTABIMIN FORMATI GEREĞİ:


           1- EZBERLEMEMİZ GEREKEN ÂYET'LERİ KISACA BAŞLANGIÇ CÜMLESİNE KIRMIZI FONTLA;
           2- ALTINA SÛRE NUMARASI, SÛRE ADI, ÂYET NUMARASI, HANGİ SAYFADA OLDUĞUNU MAVİ FONTLA;
           3- ÂYET MEÂLİNİ SİYAH FONTLA YAZMAKTAYIM.

           BU FORMAT, TEKRAR ETMELERİ BARINDIRSA DA, OKUMADA GERİ DÖNMELERİ ÖNLEME AÇISINDAN ZAMAN KAZANDIRACAĞI İÇİN, FAYDALI OLACAKTIR KANAATİNDEYİM.

2-) KİTAPTAN DAHA FAZLA OKUYUCUYA ULAŞABİLDİĞİM İÇİN, SİTEMDE(www.koseyazilarinayorumlar.com), TÜM AÇIKLAMALI ÂYET’LERİ SUNMAKTAYIM, İNŞALLAH!


« Son Düzenleme: Kasım 18, 2024, 03:27:28 ÖS Gönderen: is »