-ALLAH SÖZÜNDEN CAYMAZ. RABB'İNİN KATINDA BİR GÜN, SİZİN SAYACAKLARINIZDAN BİN SENE GİBİDİR
-EY İNSANLAR! BEN SİZE ANCAK APAÇIK ANLATAN BİR UYARICIYIM
-ÂYET'LERİMİZİ TARTIŞARAK BOZMAYA ÇALIŞANLAR CEHENNEMLİKTİRLER
PEYGAMBER'DEN ACELE AZAB İSTİYORLAR. ALLAH SÖZÜNDEN CAYMAZ:
RABB'İNİN KATINDA BİR GÜN, SİZİN SAYACAKLARINIZDAN BİN SENE GİBİDİR:
22. Hacc Sûresi 47. Âyet-i Kerîme(339. Sayfa):
"47. Bir de senden acele azab istiyorlar. Elbette Allah sözünden caymaz. Bununla beraber Rabbinin katında bir gün, sizin sayacaklarınızdan bin sene gibidir." Suçluların cezalarının hemen verilmesini istemek, biz kullarının en kolay sarıldığı yoldur. Ancak Allah'ın sözünden caymayacağını, azab edileceklere mühlet verilmesi sebebiyle, ceza kesilmesinin uzadığını belirtmek gerekir. Zira Allah'ın bir günü, insanların bin yılı karşılığıdır.
Bu hesapla, Allah'ın, azabı hak edenlere vereceği cezaların geciktiğini düşünenlerin,
"İnsan çok acelecidir" Âyet'inin bildirdiği üzere, acele ettiklerinin farkında olmaları, gerekmektedir.
Suçluların cezalandırılmalarını, acele etmeden; Allah'ın takdirine bırakarak; Mizan'ın kurulacağı gün olan,
"Kıyamet Günü"nün varlığını tasdik ederek; sabırla beklemek, Müslümanların hedefi olmalıdır. Zira Allah'a inanmak, bütün Âyet'lerinin hükümlerini, olduğu gibi kabul etmekle mümkündür. Acele etmekten Allah'a sığınanlardan olmak dileklerimle.
***
HABÎBİM DE Kİ: «EY İNSANLAR! BEN SİZE ANCAK APAÇIK ANLATAN BİR UYARICIYIM. »
22. Hacc Sûresi 49. Âyet-i Kerîme(339. Sayfa):
"49. (Habîbim!) De ki: «Ey insanlar! Ben size ancak apaçık anlatan bir uyarıcıyım.»" ***
ÂYET'LERİMİZİ TARTIŞARAK BOZMAYA ÇALIŞANLAR CEHENNEMLİKTİRLER:
22. Hacc Sûresi 51. Âyet-i Kerîme(339. Sayfa):
"51. Âyetlerimizi tartışarak bozmaya uğraşanlara gelince, işte onlar cehennemliktirler." Bu Âyet'te bildirilen,
"Âyet leri tartışarak bozmaya çalışanları..." Allah, 1400 yıl öncesinden Kur'an'da bildirmiştir ki, bu, Allah'ın indirdiği Kur'ân-ı Kerîm'in, bir
MÛCİZE KUTSAL KİTAP olduğunun ifadesidir.
Tartışmak ilmî, dinî konularda her zaman için yapılabilir. Ancak dinî konularda tartışmak üzere, o kadar çok kimsenin devreye girdiğini görmekteyiz; tartışmaları dinlediğimizde, o kadar çok dallanıp budaklandığına şahit olmaktayız ki, konuların Âyet’lerin özünden uzaklaştığını gördüğümüzde, bizlere ancak:
“Rabb’im en doğruyu bilen sensin” deyip o topluluktan uzaklaşmak, bazı zamanlar, en doğru yol olabilir. Bu konuda Diyanet teşkilâtının, internette yayınlanan yanlış bilgileri düzeltmeleri için, yetkili görevlileri devreye sokmaları gerekmektedir. Bunun yapılmaması durumunda, bilgi kirliliğinden dinimiz de etkilenecektir. Etkilenmektedir de.
Yanlışların tâkibi, bence, Diyanet’in görevlerinin birinci sırasında gelmelidir. Aksi takdirde, yanlış dîni bilgilerle zihinleri tahrif edilen tüm insanların vebâli/ günahı, sorumlu olan yetkilileredir.
Hiçbir ciddî, ilmî değeri olmayan bilgilerin insanlara internet eliyle ulaştırılmasının engellenmesi için Diyanet Teşkilâtı’nın çok dikkatli olması gerektiğinin bilincinde bir Müslüman olarak, yanlış bilgilendirmelerin üzerine yetkililer aracılığı ile gidildiğini görmek, en tabii hakkımızdır.
Saygılarımla. 27.08.2023 14:27
ÖNEMLİ NOT: NOT(1): KİTABIMIN FORMATI GEREĞİ: 1- EZBERLEMEMİZ GEREKEN ÂYET' LERİ KISACA BAŞLANGIÇ CÜMLESİNE KIRMIZI FONTLA; 2- ALTINA SÛRE NUMARASI, SÛRE ADI, ÂYET NUMARASI, HANGİ SAYFADA OLDUĞUNU MAVİ FONTLA; 3- ÂYET MEÂLİNİ SİYAH FONTLA YAZMAKTAYIM.
BU FORMAT, TEKRAR ETMELERİ BARINDIRSA DA, OKUMADA GERİ DÖNMELERİ ÖNLEME AÇISINDAN ZAMAN KAZANDIRACAĞI İÇİN, FAYDALI OLACAKTIR KANAATİNDEYİM. NOT(2): KİTAPTAN DAHA FAZLA OKUYUCUYA ULAŞABİLECEĞİM İÇİN, SİTEMDE(www.koseyazilarinayorumlar.com), TÜM AÇIKLAMALI ÂYET’ LERİ SUNMAKTAYIM, İNŞALLAH!
