KUR'AN TEVRAT VE İNCİL'İ TASDİK EDİP, DOĞRULAYAN BİR KİTAP'TIR KUR'AN, KENDİSİNDEN ÖNCEKİ TEVRAT VE İNCİL'İ TASDİK EDİP DOĞRULAYAN BİR KİTAP'TIR:
TEVRAT VE İNCİL’İN TAHRİF EDİLMESİ:
3. Âl-i İmran Sûresi (3-4.) Âyet-i Kerîmeler(51. Sayfa):
“3- O, sana kendisinden öncekileri tasdik edip doğrulayan bu kitabı hak ile indirdi. Daha önce insanlara hidayet olarak Tevrat'ı ve İncil'i de yine O indirmişti.”
“4- Evet bu Furkan'ı da insanlara hidayet olarak O indirdi. Gerçek şu ki, Allah'ın Âyet'lerini inkâr edenler için çetin bir azap vardır. Allah çok güçlüdür, intikamını alır.” “…Daha önce insanlara hidayet olarak Tevrat'ı ve İncil'i de yine O indirmişti” demek suretiyle, Tevrat ve İncil’in, Kur’an’dan önce Kutsal Kitaplar olduğunun/ indirildikleri zamanda hidayet rehberi olduklarının kanıtı olmakla birlikte, Kur’an’ın, Âyet’lerinin inkâr edilmesinin çetin azaba sebep olacağı belirtilmektedir. Bu Âyet, Tevrat ve İncil’e inanan Yahudi ve Hristiyanların da Kur’an’a inanmalarının açıkça ifade edilmesidir. Zira Kutsal Kitap’lar'ın tamamını indiren Bir ve Tek olan Allah’tır.
Burada tasdik edilmesi bildirilen Kitaplar, tahrif edilmeden önceki, Allah'ın Peygamberleri, Musa, Davut ve İsa Aleyhisselâm’lara indirdiği, o zaman ki, gerçek Tevrat, gerçek Zebur ve gerçek İncil'in tasdik edilmesidir. Bu kitaplar Peygamberleri zamanında indirilip, iman edilen Kutsal Kitap'lardır. Yoksa, tahrif edilmiş olup; şu anda elde dolaşan Kitaplar'ın tasdik edilmesi değildir. Aksi takdirde, Allah
"Bu Kitap'lara uyun" derdi.
Kur'ân-ı Kerîm'i indirmezdi. Allah, her şeyi en doğru bilendir.
Yahudi ve Hristiyanlar ile dîni konular, Peygamber’imizin yaptığı şekli ile
monolog şeklinde yapıldı;
diyalog şeklinde yapılmadı. Zira Peygamberimiz İslâm’ı tebliğ ederken, sadece
“Alllah bir, ben O’nun kulu ve Resûlü’yüm” dedi. Karşılıklı diyalog yapmak suretiyle, Kur’ân’ı tebliğ etmeye kalkışmadı. Mektup yazdı, İslâm’a davet etti.
“Gelin İslâm’a girin” dedi. Zira
“diyalog” muteber kişiler ile yapılan karşılıklı görüşüp konuşmadır.
“Monolog” ise, bir kişinin karşı tarafa fikirlerini bildirmesidir.
Peygamberimiz Hazreti Muhammed, Kitap ehline, kendisine inen Kur’ân-ı Kerîm’i sadece tebliğ etmiştir. Allah Peygamberine tebliğ görevi verdiğini, çoğu Âyet ile hatırlatmış;
“Senin görevin tebliğden ibarettir” demiştir.
Hazreti Muhammed,
“Sizlere inen Kitaplarınız var onlara uyun” dememiştir. Kendisine indirilen Kur’an’a uymalarını istemiştir. Bunu da diyalog yoluyla değil; monolog(tek taraflı, bir kişinin konuşması) şeklinde tebliğ görevini yapmıştır.
Allah’ın indirdiği, son Kutsal Kitap, Kur’an’dır. Kur’an’ın ahlâkı ile ahlâklanmamız temennilerimle.
Saygılarımla. 04.10.2021 15:35
ÖNEMLİ NOT:
1-) KİTABIMIN FORMATI GEREĞİ: 1- EZBERLEMEMİZ GEREKEN ÂYET'LERİ KISACA BAŞLANGIÇ CÜMLESİNE KIRMIZI FONTLA; 2- ALTINA SÛRE NUMARASI, SÛRE ADI, ÂYET NUMARASI, HANGİ SAYFADA OLDUĞUNU MAVİ FONTLA; 3- ÂYET MEÂLİNİ SİYAH FONTLA YAZMAKTAYIM. BU FORMAT, TEKRAR ETMELERİ BARINDIRSA DA, OKUMADA GERİ DÖNMELERİ ÖNLEME AÇISINDAN ZAMAN KAZANDIRACAĞI İÇİN, FAYDALI OLACAKTIR KANAATİNDEYİM.
2-) KİTAPTAN DAHA FAZLA OKUYUCUYA ULAŞABİLECEĞİM İÇİN, SİTEMDE(www.koseyazilarinayorumlar.com), TÜM AÇIKLAMALI ÂYET’LERİ SUNMAKTAYIM, İNŞALLAH!