SABIRLA, NAMAZLA ALLAH' TAN YARDIM İSTEYİN
SABIRLA, NAMAZLA YARDIM İSTEYİN:
ALLAH' A SAYGILI OLANLARDAN BAŞKASINA, SABIRLA, NAMAZLA YARDIM İSTEME, AĞIR GELİR:
2. Bakara Sûresi 45. Âyet- i Kerîme(8. Sayfa):
"45. Bir de sabırla, namazla yardım isteyin. Şüphesiz bu, (Allah’a) saygılı olanlardan başkasına ağır gelir."
Allah' ın, “sabırla, namazla yardım istenmesi” nin, "Allah' a saygılı olanlardan başkasına ağır geleceğini bildirmesi” namazın meşakkatli olduğunun, Allah tarafından tescil edilmesidir. Her iş, her oluş bir takım çabalar neticesi elde edilir. Namazın da meşakkatli oluşu, bir çaba gerektirdiği içindir ki, bu çabayı sarf edecek olanların da “Allah’ a saygılı olanlar” olduğu Âyet’ te belirtilmektedir.
Elbette bu Âyet’ te belirtilen Mü’ min kişi, Allah’ ın uymamızı istediği tüm Âyet’ lerdeki kurallara uyan Müslüman’ lardan olması gerekir. Sabırla(namazın zahmetine katlanmak üzere) namazını kılan kimsenin:
Her türlü kul haklarına yaklaşmaması gerekmektedir. Namazın meşakkatine sabır göstermek suretiyle namazlarını devamlı kılan kimselerin, bilhassa kul haklarından, şeytandan kaçtıkları gibi kaçmaları ilk hedefleri olmalıdır. Zira Allah birçok Âyet’ inde:
“Kul hakkı ile karşıma gelmeyin.”
“Zerre sevabı olanlar ya da zerre günahı olanlar, Mizan’ a çekilecekler; sevap veya günahlarının ağır veya hafif olmasına göre, Cennet’ i ya da Cehennem’ i kazanacaklardır.” Demiştir. Bunlar boş söylenmiş sözler değildir. Zira Allah boş konuşmaz.
Çaldım. “Affet Allah’ ım” diyemezsiniz. Çalmayacaksınız.
Gönül kırdım “Affet Allah’ ım” diyemezsiniz. Gönül kırmayacaksınız.
Namaza devam eden kişilerin “KUL HAKLARI” konusunda sınıfta kalmalarını hiçbir Allah’ ın kulu tasvip etmez. Hiçbir hoca, vâiz, şeyh, şıh, seyyid, din adamı, “Kul hakkı ile Allah huzuruna çıkın.” Demez. Diyemez.
Yunus Emre’ nin dediği gibi:
Bir kez gönül yıktın ise;
Bu kıldığın namaz değil.
Yetmiş iki millet dahi,
Elin yüzün yumaz değil.
Gönül kıran kimse, sabahlara kadar namaz kılanlardan olsa, bu dörtlükte, Yunus Emre’ nin son mısrada belirttiği gibi, yetmiş iki milletten hiç kimse, gönül kıranın yüzündeki bu ”gönül kırma kirleri” ni temizleyemez.
Gönül kıracak kapasitede bir kimse iseniz, kıldığınız namazın sorgulanacağını bilmemeniz mümkün değildir. Tüm bu güzellikleri, gönül kırmamayı, yaratılmış olan tüm canlılara, hatta daha ileri giderek cansızlara bile sevgi beslemeyi, gönlünüze koyamayacaksanız; kıldığınız namazın, gerçek namaz olmadığını bilmeniz gerekir.
Bilindiği üzere, namaz, Allah’ ın, verdiği namütenahi(sonsuz) nimetler karşısında, tüm Allah’ a inananlardan istediği, verdiği nimetlerine karşılık belli vakitlerde namaz kılmaktır, ki bu namaz, Mü’ min’ lerin Allah’ a olan borçlarından bir kısmının ödenmesi için gerekli olan bir ibadettir.
Diğer taraftan Allah Peygamber’ i Hazreti Muhammed’ e gönderdiği Kur’ ân- ı Kerîm’ in 114 Sûre, 6198 Âyet’ inde, hayatımızı düzenleyen o kadar çok kural koymuştur ki, bunların göz ardı edilmesi, asla mümkün değildir. Zira Allah’ ın Kitabı Kur’ ân- ı Kerîm’ in bütün Âyet’ lerinin hükümlerine uyarak yaşarsak, "gerçek Mü’ min" oluruz. Bir kısmına uymak diye bir şey söz konusu olamaz.
Namaz kılıyorum, ama biraz çalıvereyim; diyemezsiniz.
Namaz kılıyorum ama biraz gönül kırıvereyim; diyemezsiniz.
Namaz kılıyorum ama biraz saygısızlık edivereyim; diyemezsiniz.
Namaz kılıyorum, ama biraz adam öldürüvereyim; diyemezsiniz. Özetle, sabırla ve namazla yardım istenmesi, ancak, Allah’ ın Kur’ an’ da belirtiği kuralların tamamına uymakla mümkün olur.
Gerçek namaz kılmak isteyenler, 6198 Âyet’ te bildirilen kuralların tamamına uymalıdırlar. Gerçek Müslümanlık budur.
Gerçek Müslümanlığın gönüllerimizde yer etmesi dileklerimle.
Saygıllarımla. 28.08.2021 17:33
NOT: iLGİLERİ NEDENİYLE BU ÂYET BU SAYFAYA DA İLÂVE EDİLMİŞTİR. BİLGİLERİNİZE.
***
ALLAH' IN YARDIMI SABIR VE NAMAZLA GELİR:
ŞÜPHE YOK Kİ ALLAH, SABREDENLERLE BERABERDİR:
2. Bakara Sûresi 153. Âyet- i Kerîme(24. Sayfa):
"153. Ey iman edenler! Sabır ve namazla yardım isteyin. Şüphe yok ki Allah, sabredenlerle beraberdir."
İnsanların, Allah' tan yardım istemeleri için namazla birlikte, sabretmelerinin gerektiğini belirten bu Âyet- i Kerîme, yukarıdaki 45. Âyet gibi sabır ve namazı bir arada, Alllah' tan yardım istemenin gereği olarak bildirmiştir. Burada yardım istendiğinde yardımın her zaman acele gelmeyeceğini idrak etmemiz için sabrı tavsiye ettiği açıktır.
Sabırla ve namaz ile yardım istenmesinin en hayırlı yardım isteme şekli olduğunu bu Âyetler çerçevesinde idrak etmeliyiz. Peygamber' imizin "namaz dinin direğidir" demesinin hikmeti de bu olsa gerektir. Bu Âyet’ ler çerçevesinde, Allah' a olan borçlarımızdan olan namazın kılınması ve sabırla yardım istenmesi en uygun dua şekli olsa gerektir.
Hayırsız olan bir isteğimizi, Allah her şeyi bilen olduğu için, erteleyebilir. Hayırlı ise verebilir. Biz bilmeyiz. Allah bilir. İmanın gereği, dualarımızın en hayırlı zamanda kabul edileceğinin bilinmesidir.
Saygılarımla. 27.06.2021 00:17
ÖNEMLİ NOT:
1-) KİTABIMIN FORMATI GEREĞİ:
1- EZBERLEMEMİZ GEREKEN ÂYET' LERİ KISACA BAŞLANGIÇ CÜMLESİNE KIRMIZI FONTLA;
2- ALTINA SÛRE NUMARASI, SÛRE ADI, ÂYET NUMARASI, HANGİ SAYFADA OLDUĞUNU MAVİ FONTLA;
3- ÂYET MEÂLİNİ SİYAH FONTLA YAZMAKTAYIM.
BU FORMAT, TEKRAR ETMELERİ BARINDIRSA DA, OKUMADA GERİ DÖNMELERİ ÖNLEME AÇISINDAN ZAMAN KAZANDIRACAĞI İÇİN, FAYDALI OLACAKTIR KANAATİNDEYİM.
2-) KİTAPTAN DAHA FAZLA OKUYUCUYA ULAŞABİLECEĞİM İÇİN, SİTEMDE, TÜM AÇIKLAMALI ÂYET’ LERİ SUNMAKTAYIM, İNŞALLAH!