Gönderen Konu: SOBA ZEHİRLENMELERİ  (Okunma sayısı 21717 defa)

is

  • Ziyaretçi
SOBA ZEHİRLENMELERİ
« : Ocak 04, 2009, 12:06:51 ÖÖ »
SOBA ZEHİRLENMELERİ
28.12.2008 02:25


           Kış geldi. Sobadan zehirlenenlerin haberleri yine gündemin başköşesine oturdu. 21.Yüzyıldayız. Teknolojik gelişmeler baş döndürücü hal almışken; benim garip memleketimde, yine sobadan zehirlenenlerin haberleri gazetelerde boy göstermektedir. Zehirlenmelerin 5 ana sebebi bulunmaktadır:

           1-) Sobaların teknolojilerinden ileri gelen zehirlenmeler.
           2-) Sobalarda kullanılan yakıtlardan ya da yakıt benzerlerinden ileri gelen zehirlenmeler.
           3-) Evlere yapılan bacaların yapım teknolojilerinden ileri gelen zehirlenmeler.
           4-) Bacaların tıkanmalarından ileri gelen, ihmal sonucu ortaya çıkan zehirlenmeler.
           5-) Hava durumu ile ilgili zehirlenmeler.


           Bunları sırası ile ele aldığımızda göreceğiz ki, ne kadar lüzumsuz ölümlere neden olunmaktadır. Bu zamana kadar sorumlu ve yetkili bürokratlarımız, bu ölümleri önleme yönünde tedbir almadılar mı? Elbette almış olabilirler.

           -Elbette belediyelerin çoğunluğunda, ilanlarla insanlarımız baca temizlikleri hususunda uyarılmış olabilirler.
           -Elbette meteorolojik tahminlerle insanlarımız, ters rüzgarlar konusunda uyarılmış olabilirler.
           -Elbette, itfaiye teşkilatlarının, çeşitli zamanlarda ve çeşitli yöntemlerle devamlı ikazları bulunabilir.
           -Elbette bir kısım inşaatların bir arada çıkarılan bacalarının(yan yana sıralanmış 2- 3- 4 sıralı bacalar) her birine ayrı ayrı, sıvaları düzgün şekilde, nizami olarak çekilmiş olabilir.

           Bu durumda herkes görevini yapmıştır diyebiliriz. Ancak bazı ince detaylar konusunda hata yapıldığına şahit  olabilmekteyiz. Bazı hususlarda tedbirlerin alınmadığı ileri sürülüyorsa, bunun incelenmesi ve sorumlu ve yetkili kimselerin, “acaba tedbirlerimiz arasında, bu sayılan zehirlenme sebeplerinden bir kısmı bulunabilir mi” sorusunu kendilerine sormaları gerekir. Bu satırların yazılmasındaki asıl amaç da budur.

           Akla gelebilecek, ufak da görülse; “canım bu da tedbir mi?” diyecekler bulunsa da; akla geliveren tedbirlerin herkes tarafından yazılıp çizilmesi gerektiğine inanıyorum. Bu suretle, gelecekte yaşanacak zehirlenmelerin önlenebilmesi için, tedbirlerin alınması konusunda, ince detayların gözler önüne serilmesi sağlanmış olacaktır. Benim bizzat tespit ettiğim, bir teknik hatadan, aşağıdaki satırlarda bahsedeceğim.

           İnsan kayıplarının önlenmesi için gerekli tedbirlerin ihmal edilmemesi gerekmektedir. Bu öncelikle bir insanlık borcudur. Tabii görevleri olan kimselerin bu görevlerini yerine getirmek için uyarılarda bulunmaları, teknik konularda tedbirler aldırmaları gerekir. Zira “bir insanı kurtaran, bütün insanları kurtarmış gibidir; bir insanı öldüren de, bütün insanları öldürmüş gibidir.” Ayet- i Kerimesi(Maide Suresi 5/ 32) ne güzeldir. İlgililerin ve bu konuda sorumluluğu, görev ve yetkileri olanların, bu satırları okuduktan sonra, “bu konular aklımıza gelmedi ki, tedbir alalım” deme şansları olmayacaktır. Bu bir ikazdır. Herkesin sorumluluğu çerçevesinde, görevinin gereği olan teknik ve idari tedbirleri aldırmaları gerekir. Bu husus bilhassa soba yapım tekniğinde, aşağıda belirteceğim konuda önem arz eder. Bu satırlardan sonra da, neden tedbir alınmadığının hesaplarının, ileride vuku bulacak tüm zehirlenme vakaları için, yetkili bakanlık uzmanları ve teknik elemanlarından sorulması gerekir.

           Her sene kış aylarına girişte yaşanan zehirlenmelerden dolayı, hayatlarını kaybeden insanlarımızın, alınacak tedbirlerle, artık zehirlenmemelerinin gündeme getirilmesi gerektiğine inanarak bu satırları yazıyorum. Hataların düzeltilerek insanlarımızın kaybedilmelerinin önüne geçmek üzere çalışmaların sürdürülmesi gerekmektedir. Zira saydığım hataların çoğunluğunda, muhatapların, bu konularda hataları üzerlerine almadıkları görülmektedir. Yapılan hatalardan, genel olarak dikkat çekmeyen, ya da üzerinde durulmadığını düşündüğüm üçü üzerinde durmak istiyorum. Bunlar aşağıda listelenmiştir:

           1-) Soba üretiminde hatalar;
           2-) Bacalarda sıva hataları;
           3-) Yakıt benzeri, kağıt, naylon ve diğer maddelerin sobalarda yakılmaya çalışılmasıdır.
 
       
           1-) SOBA ÜRETİMİNDE HATALAR: Soba üreticileri, bilindiği üzere, yakıtın idareli yanması ve uzun süre sıcaklığı muhafaza etmesi gayesiyle, soba çıkışlarındaki boruların üzerine, “yakıt ayar kapağı” da denilen, soba borusunu kapatma levhaları koymaktadırlar. Sobanın çıkışında, borunun üzerinde açılan alt ve üst deliklere giren bir pim ile bu pime bağlı kapatma levhası, kömürün yavaş yanmasını temin için kapatılıp açılabilmektedir. Bu kapağın kapatılmasından amaç, bir miktar hava akımının kesilerek; yanmış olan yakıtın sobada daha fazla kalarak, ısıyı sobadan dışarı yavaşça vermesi içindir. Bu kapakların yapım tekniği itibariyle, öncelikle belli bir toleransla imal edilerek takılması gerekmektedir. Bu çok önemli bir husustur. Zira yanan yakıtın çıkardığı karbon mono oksit’in atılabilmesi için havanın belli bir çekim gücü ile borulardan dışarı mutlaka alınması gerekir. Şayet bu çekim gücünün önü tamamen kesilerek, çıkan karbon mono oksit’in soba içinde kalması söz konusu olduğunda; zehirli gazlar sobanın kapaklarından oda içine yayılacak ve insanların zehirlenmeleri kesinlikle kaçınılmaz olacaktır. Şimdiye kadar bu yoldan zehirlenip hayatını kaybeden binlerce vatandaşımızın vebali, bu sobaları imal eden ve bunların teknik denetimlerini yapmakla yükümlü bürokratların bu tür “kapaklardaki açıklık toleransının” bulunmasını sağlamamalarından ileri gelmektedir. Adaletin gözünden, ileri sürülen aldatıcı deliller muvacehesinde kaçsa da, vicdanlarının gözünden, yapılan bu yanlışlar kaçmayacaktır. Ömürleri boyu, “bu kapakların toleransını verseydim ya da bu kapakların toleransının verilip verilmediğini kontrol etseydim; bu ölümler meydana gelmeyecekti” demek suretiyle, vicdan sızısı ile İlahi Adalet’ in karşısında hesap vermekten kaçamayacaklardır. 

           Özetle söyleyebilirim ki, şahit olduğum, gözlerimle gördüğüm, bu tür toleranssız sobaların varlığı bilinmektedir. Gördüklerimden bir kısmının kelebek vidalarını(soba yanma ayar kapağını) bizzat çıkarttırdım. Sadece pimi kaldı. Zira o pimlerin deliklerinden gaz kaçırabilirdi. Bu yanma ayar kapaklı sobaların varlığı, büyük ihtimalle hala devam etmektedir. Bu tür, sıfır toleranslı kapakların var olmadığını, bunların tamamen piyasadan toplandığını ifade edebilecek etkili ve yetkili kimselerin, bu konuda televizyonlarda müteaddit seferler programlara çıkıp:

           -Bu tür sobalar toplatılmış ve şahısların ellerinde kalmamıştır, uyarısını yaparak bizlerin yüreklerine su serpmelerini bekleriz. Aksi takdirde, sobalarında toleranssız, uygun üretilmemiş yanma ayar kapakları bulunan sobaların bulunması sonucu, insanlarımızın zehirlenme haberlerini duymaya devam edeceğiz demektir. Açıkça söylemek gerekirse; toleranssız yapılmış kelebek vidayı ayarlayamayanların, bir sabah zehirlenerek, hayatlarını kaybetmeleri kaçınılmaz demektir.

           Öyle kelebek kapaklar gördüm ki, akıllara durgunluk verir. Bir boru düşününüz, borunun soba çıkışına takılan yanma ayar kapağı borunun çapı kadar geniş ve kapatıldığında nerede ise gaz çıkışını sıfırlar şekilde kapatmaktadır. Tabii burada akla geliveren bir hususu belirtmeliyim. Soba üreticileri bunların üretimlerini yaparken; bu vidalar ayarlı şekilde biraz açık tutulması gerekir diye düşünmüş olabilirler. Ancak kapakların üretim teknolojilerinin bu ayarlı kapatma işlemine müsait olup olmadığı konusu tartışmalıdır. Zira biraz aralık bırakılmak üzere kapattığınız yanma ayar kapağının, hafif bir hava akımıyla tamamen kapanmasının önüne geçme imkanı olmayan sobaları da gördük. Bunların toleranslı olmalarının şart olduğunu, bu teknik hatalı görüntülerinden hareketle gündeme getirme ihtiyacını hissettim.   

           Yanma ayar kapağı, teknolojik olarak, kapatıldığında zorunlu olarak borudan baca vasıtası ile çıkması gereken zehirli gazların çıkmasına müsaade edecek kadar, toleranslı vaziyette kapatır şekilde üretilmiş olması gerekmektedir. Açık olarak belirtmek gerekirse, sobayı kullanan kişilerin ne kadar kapatırsa kapatsınlar, YANMIŞ GAZLARIN ÇIKMASI İÇİN MUTLAKA YETERİ KADAR AÇIKLIK KALMALIDIR.

           2-) BACALARDA SIVA HATALARI: Yapılan inşaatların bir kısmında, bacaların yan yana yükselmeleri neticesi, sıvaları yeteri kadar, duman sızdırmaz şekilde sıvanmadığı için, müteahhitlik hatası olarak, dairelerin dumanları birbirinden çıkabilmektedir. Neticesinde de, size tesir eden diğer daire baca dumanları sebebiyle, zehirlenmeler yaşanmaktadır. (Bu satırlar yaşanmış hadiseden örnekle yazılmış satırlardır.)

           3-) YAKIT BENZERİ KAĞIT, NAYLON VE DİĞER MADDELERİN SOBALARDA YAKILMAYA ÇALIŞILMASI: Bu maddede, dikkat çekilmesinde fayda olduğuna kesin gözü ile baktığım, yakıt benzeri maddelerin yakılması durumunda nelerin olabileceği konusudur. Yoksa sobaya atılan her yanıcı maddeye yakıt gözü ile bakan insanlarımız pek çoktur. Ancak bu yakıtların zararlı olabilecek yanma şekilleri ortaya çıkabilmektedir. Zaman zaman sobalarda yakılmaya çalışılan gazete kağıtları, ya da dergilerin sebep olduğu zehirlenmeler azımsanamayacak kadar çoktur. Gazete kağıtları olduğu gibi, tomarı ile konulduğunda, yanmasının tam olamayacağı pozisyonları bulunabilecektir. Yandığı halde, borunun tıkanmasına sebep olabilecektir. Kağıtların boruya doğru, hava akımı ile ilerlemesi ve boru çıkışını kapatmaları neticesinde, çıkan gaz içeri sızabilecektir. Aynı şekilde naylonların sobalarda yakılmaları esnasında, insanlarımızca pek de hesaplanamayacak olan aşırı duman sebebiyle, sobanın çekim gücünden fazla duman çıkışı olabilecektir. Bu durumu fark etmeyen ev ahalisinin zehirlenmeleri de kaçınılmaz olacaktır.   
 
           Her kış geldiğinde, kaç kişinin soba zehirlenmeleri sebebiyle hayatlarını kaybedeceklerini düşünmek bile istemeyiz. Temennimiz odur ki, teknik sorunlar kaldırılsın, sorunsuz soba üretimleri ve duman sızdırmayacak şekilde sıvanmış/ müteahhit hatası bulunmayan bacalar sonucu, her kış geldiğinde yaşanan acılar yaşanmasın.

           Zehirlenmelerin hiç olmadığı kışların gündeme gelmesi temennilerimle…

           Saygılarımla… 17.11.2014 18:57

           ETİKETLER: Soba yapım teknolojisi, Sobadan gazlar neden sızar, Kelebek vida nedir?, Kelebek vida tamamen kapatılır mı?, Kelebek vidalarda tolerans aralığı nedir?, Sobalarda gazete yakılır mı?, Gece tüm kapakları kapalı soba zehirler, Tasarruf etmek soba kelebek vidalarını tamamen kapatmakla olmaz, Zehirlenmek istemiyorsanız soba borusunda gazın geçeceği kadar aralık olsun
« Son Düzenleme: Temmuz 31, 2021, 06:57:47 ÖS Gönderen: is »